Ailesi ve Tahsil Hayatı
Mikail Bayram’ın ailesi İran’ın Hoy kasabasındandır. Köken olarak Azeri Türkü’dür. Küresinliler adında Sünni bir oymağa mensup olup, artan Şii tahakkümü ve Türk-İran siyasi ilişkilerinin nihai neticesi sonucunda I. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’ye iltica etmişler ve Van’ın Saray ilçesine yerleşmişlerdir. Annesi Zübeyde Hanım, Babası İsmail Bey’dir. Babası uzun dönem çiftçilik yapmış daha sonra Maliye Tahsildarlığı görevini yürütmüştür. 1971 yılında da bu görevden emekli olmuştur.
Mikail Bayram babasının ilk evliliğinden doğan beş çocuğundan en büyüğüdür. Babası ikinci bir evlilik yapmış ve yedi kardeşi daha dünyaya gelmiştir. Toplam 13 kardeştirler. Mikail Bayram 14 Mart 1940 yılında Van’ın Saray ilçesinde dünyaya gelmiştir.
İlk okuldan mezun olduktan sonra ancak üç sene sonra orta okula kayıt olmuştur. Bu süre içerisinde ailesinin yaşadığı ekonomik zorluklardan dolayı köy işlerinde çalışmıştır. Fakat okumaya olan merak ve istidadı neticesinde bireysel olarak asla okuyup-öğrenmekten kopmamış, özellikle de Kerem ile Aslı, Köroğlu vb halk hikayelerini okumuş, ayrıca köylerde aşık geleneğini devam ettiren ve temsilcisi olan isimlerden hikâyeler dinlemiştir.
Köy hayatının en önemli geleneğini teşkil eden ve uzun kış gecelerinde bütün köylülerin belirli evlerde toplanıp okudukları Kara Davut, Enverü’l Aşıkin, Ahmediye ve Muhammediye hatta bazen Farsça okunan Bostan, Gülistan, Şeh-nâme gibi eserleri okumuş ve dinlemiştir. Bu tür eserler onun kişiliğinin ve zihin dünyasının gelişiminde birçok katkısı olduğunu her zaman ifâde etmiştir.
Ortaokul hayatına o dönemde yakın civarda orta okul olmadığı için köyüne yaklaşık 17 km uzaklıkta yeni açılan bir orta okula kaydolmuş ve eğitimini burada sürdürmüştür. Özellikle bu dönemde ilçede mevcut bulunan medreseye de devam etmiş orada İslami ilimler hususunda ilk eğitimini almaya başlamıştır. Bu yaşlarda yerel şair, aşık ve saz üstadlarının çevresinde olmuş onlardan çeşitli eğitimler almıştır. Medrese de Farsça hocası Mikail Bayram’ın şiire olan ilgisini keşfederek erken yaşlardan itibaren ona özel olarak Farsça eğitimi vermeye başlamıştır.
Orta Okul hayatının nihayetinde her ne kadar ailesi ekonomik zorluklar dolayısı ile okumasını tasvib etmedi ise de o İmam Hatip Lisesi’ne devam etme kararlığında olduğundan dolayı ve yakın ilçelerde Lise olmaması sebebi ile Van Atatürk Lisesi’ne kayıt yaptırmıştır. 15-16 yaşlarında bir genç olarak Van’ın merkezine gelmiş fakat kalacak yeri olmadığı için 3 ay kadar bir süre Van’ın çeşitli camilerinde kalmıştır. Yaşadığı bütün zorluklar onun okuma aşkına ve isteğine engel teşkil etmemiş ve geometri, astronomi, fizik dersleri de kuvvetli olan Mikail Bayram bu derslerden kurslar vererek geçimini sağamaya çalışmıştır .
Bu dönemde Van’ın çeşitli cami ve medreselerinde tanınmış hocalarından eğitimler almış. Özellikle Şark Klasikleri başta olmak üzere doğu edebiyatı ve tarihi üzerinde kendisini geliştirmiştir.
Liseyi bitirdikten sonra birinci tercihi İlahiyat okumak olduğu için 1961 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne kaydolmuştur. Arapça ve Farsça yetkinliği üniversite hocası olan ve o dönemde Farsça konusunda ülkenin önde gelen isimlerinden olan Necati Lugal’ın dikkatini çekmiş ve okul dışında hocasının Maltepe’de bulunan evinde iki sene kadar ileri Farsça eğitimleri almıştır. Özellikle her Pazar günü yaklaşık üç saat kadar süren bu derslerde Doğu Edebiyatının en önemli temsilcileri olan Ömer Hayyam, Mevlana, Muhammed İkbal, Hafız gibi isimlerin eserlerini incelemiş ve okumuşlardır.
Hocası Necati Lugal’in Mikail Bayram’ın hayatına yön verecek ve onun ilmi çalışmalarında yetkinleşmesini sağlayacak bir isteği onun hayatını değiştirmiştir. Hocası Cebeci Maarif Kütüphanesi’nde bulunan Âşık Paşa’nın yazma eser “Garib-nâme” adlı eserini kendisi için kopya etmesini istemiştir. Ömrü boyunca el yazması eserler ile çalışacak olan Mikail Bayram’ın el yazması eserler ile tanışması ilk defa hocasının bu isteği ile olmuştur.
Üniversite ikinci sınıfta iken bitirme tezi konusunu “Zerdüşt ve Avestası” olarak belirleyen Mikail Bayram 1966 yılında üniversiteden mezun olmuştur.
Üniversite hayatı boyunca birçok ünlü ilim adamının öğrencisi olma şerefine nail olmuştur. Bu hocaları arasında derslerini ilgi ile takip ettiği hocaları başta Felsefeci Hilmi Ziya Ülken, Sanat tarihçisi Suat Kemal Yetkin, Tefsir ve Hadis hocası Tayyip Ökiç, İslam ve Seçuklu Tarihi hocası Neşet Çağatay, Osman Turan ve Mehmet Altay Köymen zikredilebilir.
Üniversite hayatı boyunca Necip Fazıl Kısakürek’in tesirinde olan Mikail Bayram, Büyük Doğu Dergisi ve Derneği’nin Ankara Temsilciğinin kurucularından biri olmuştur ve başkanlığını da yürütmüştür.
Çalışma Hayatı
Üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmenlik mesleğine başlamış ve 1966’da Adana Kız Lisesi’nde ve sonrasında Adana İmam-Hatip Lisesi’nde meslek dersleri öğretmenliği yapmıştır.
1968 senesinde ise giriş sınavını kazanarak Konya İlahiyat, o dönemki adı ile Konya Yüksek İslam Enstitüsü’ne Fars Dili ve Edebiyatı öğretim üyeliğine tayin olmuştur. Konya’dan sonra Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’ne tayin olmuştur. 1975 senesinde ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde “Şeyh Nasiruddin Mahmud’un Hayatı, Çevresi ve Eserleri” başlıklı tezi ile doktor ünvanını almıştır. Aynı yıl Bursa Yüksek İslam Enstitüsü’ne kurucu olarak atanmış ve Enstitü’nün kuruculuğunu yapmıştır. Mikail Bayram İlahiyat Fakülteleri’nde toplam 12 yıl Fars Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olarak çalışmıştır.
1970 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu hazırlama heyeti içerisinde yer almıştır. Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’nde yaklaşık 1000 kadar eserin tavsifini yapmıştır. 12 Eylül Darbesi sonrası bu görevden uzaklaştırılmıştır. Fakat kısa bir süre sonra IRCCICA adına Konya ve Çevresinde bulunan el yazması eserlerin tavsif edilmesi ile görevlendirilmiş ve İslam Konferansı Teşkilatı tarafından kendisine takdir belgesi verilmiştir.
1980 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne tayin olmuş ve burada Osmanlı Paleografyası, İslam Tarihi, Selçuklu Tarihi dersleri vermiştir. Aynı zamanda lisans öğreniminden hocası da olan rektör Prof. Dr. Neşet Çağatay’ın derslerini de devam ettirmiştir.
Uzun yıllar Akademi’de yaşadığı zorluklar neticesinde geçte olsa 1990 yılında Doçent olmuştur. 1994 yılından emekli olduğu tarih 2007’ye kadar da hem bölüm başkanlığı hem de Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmüştür.
Tez Çalışmaları
Lisans öğrenimini “Zerdüşt ve Avestası” üzerinde çalışması ile bitiren Mikail Bayram bu çalışması süresince sadece Hindoloji Kürsüsü başkanı Prof. Dr. Abidin İtil’den bilinen en eski Farsça olan Pehlevice dersleri almıştır. Meşhur İranlı alim Firuzanfer’in Türkiye ziyaretinde tercümanlığını yapa İtil Farsçası ile Firüzanfer’in dikkatini çekmiş taktir ve hayranlığını kazanmıştır.
Yüksek Lisans için İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden meşhur alim Tahsin Yazıcı ile çalışmış ve Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’ndeki el Yazması eserleri incelemiştir. Özellikle bu çalışma süresince Mikail Bayram Metail’ül İman adlı bir eseri keşfetmiş ve daha sonra bu eserinin yazarının diğer el yazması eserlerini de keşfetmiş ve müellifin Şeyh Nasiruddin olarak tanınan Ahi Evren’e ait olduğunu kimliği ile tespit etmiştir. Doktora tezini de bu şahsın hayatı, çevresi ve eserleri çerçevesinde ele almış ve hazırlamıştır. Özellikle jürisinde bulunan Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Mikail Bayram’ın bir tarihçi gibi çalıştığını ve bu alanda çalışmaya devam etmesini taktiri ile belirtmiştir.
İstanbul’da bulunduğu yıllarda alanında ülkenin en önemli edebiyat tarihçilerinden olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın çevresinde bulunmuş ve ondan bu alanda önemli dersler almıştır.
Uzun yıllar boyunca İstanbul’da düzenlenen Türkoloji Kongrelerine katılan Mikail Bayram sunduğu tebliğler ve görüşleri ile uzun yıllar tartışmaların odağı haline gelmiştir. Hocası Neşet Çağatay’ın teşviki ile “Fatma Bacı ve Bacıyan-ı Rum” adlı çalışması ile doçentlik tezi hazırlamış fakat akademi çevrelerindeki belirli isimler tarafından sansür edilmiş ve doçentliği toplamda 3 kez olumsuz sonuçlanmıştır. Fakat bütün bunlara rağmen geçte olsa Mikail Bayram hakkı olan doçentliği almıştır.
İkinci Bölüm
Eserleri ve Makaleleri
Kitapları
- Te’lif Kitapları
Fatma Bacı ve Bâcıyân-ı Rûm ( Anadolu Bacıları Teşkilâtı)
Mikâil Bayram bu çalışmasında, Anadolu Selçukluları zamanında Türkmenkadınların mensup oldukları bacı teşkilatının kuruluşu, yapısı ve faaliyetleri bu teşkilatın kurucusu ve bilinen ilk lideri Fatma Bacı’nın gerçek şahsiyeti, hayatı ile ilgili geniş bilgilere yer vermiştir.
Ahi Evren ve Ahi Teşkilatı’nın Kuruluşu
Bu çalışmada Ahi Evren’in hayatı ve gerçek kişiliği, yaşadığı dönemin fikrî ve siyasî olayları, Ahi Teşkilatı’nın kuruluşu ve mahiyeti hakkında geniş bilgiler verilmiştir.
Mikâil Bayram, el yazması eserler üzerinde yaptığı çalışmalar neticesi Ahî Evren’e ait olduğunu tespit ettiği yirmiye yakın eseri ve içeriklerini kitabın bu bölümünde yazmıştır. Bu itibarla bu kitap, Ahi Evren’in kendi eserlerine dayanan ilk çalışma özelliği taşımaktadır.
Mikaîl Bayram’ın Ahî Evren’e ait olduğunu tespit ettiği ve bu kitapta yer verdiği eserler şunlardır:
*Metâli’ül–İmân: İlahiyata dairdir.
*Tabsiratü’l–mübtedi ve tezkiretü’l müntehi: Ahi Evren’in en tanınmış eseridir.
Tasavvuf felsefesine ait bir çalışmadır. Eserin kısa adı Tabsıra’dır.
*Menâhic-i Seyfî: Şii mezhebi ilmihalidir.
*Letâif-i Gıyâsiye: Dört cilt halindedir ilk cildi felsefe, 2. cildi ahlak ve siyaset, 3. cildi fıkıh, son cildi dua ve ibadet hakkındadır.
*Letâif-i Hikmet: Sultan II. İzzeddin Keykavus’a sunulmuştur. Siyasetname türünde bir eserdir.
*Âğâz u Encam: Vasiyetname türünde bir eserdir. Ahi Evren’in son eseridir.
*Mürşidü’l-Kifâye: I. Alâeddin Keykubat’a sunulmuştur. Ruhun bekasına dair bilgiler içeriri.
*Tuhfetü’ ş-şekür: Ahi Evren, Sadru’ddin Konevî’ye yazdığı mektupta bu eserden bahsetmektedir. Eser kayıptır.
*Ulum-i Hakikî: Ahi Evren. Letâif- i Hikmet’te bu eserden bahsetmektedir. Eser kayıptır.
*İlmü’t-teşrih: Tıbba dairdir
*Yezdan-şinâht: Felsefe üzerinedir.
*Müsâri’ü’l-müsari: Reddiye türünde bir eserdir. (Şehristani’ye karşı yazılmıştır)
*Medh-i fakr u zemmi-i dunya: Sühreverdi el-Maktul’ün vasiyyesinin tercümesidir.
*Tercüme-i el-Elvâhu’l- imâdiyye: Sühreverdi el-Maktul’den tercümedir.
- Tercüme-i en- Nefsü’n- natıka: İbni Sina’dan tercümedir.
- Tercüme-i Kitâbü’l- hamsin fi usuli’d-din: Fahrü’d-din Raz.’den tercümedir.
- Tercüme-i et-Teveccühü’l- etemm nahva’l- hakk: Konevi’den tercümedir
- Tercüme-i Miftâhu’l- gayb: Konevi’den tercümedir.
Şeyh Evhadü’d-Din Hâmid el- Kirmanî ve Evhadiye Tarikatı
Bu çalışmada Anadolu Selçuklu dönemi mutasavvıflarından Hâmid el Kirmani ve Evhadilik hareketi hakkında bilgiler yer almaktadır.
Fil Olayı’nın Mahiyeti (Fil Suresinin Yeni Bir Yorumu)
Bu çalışmada Kur’an-ı Kerim’in 105. suresi olan Fil Sûresi’nin içeriği ve nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durulmuştur.
Mikâil Bayram Fil Olayı ile ilgili tespitlerini ilk olarak 1994 yılında I. Kur’ân Sempozyumuna tebliğ olarak sunmuştur. Bu sempozyuma sunulan tebliğ ve konuşmalar da 1995 yılında yayınlanmıştır. Bu bildiride yer alan tebliğe yeni tespitler eklenerek bu kitap hazırlanmıştır.
Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren
Mikâil Bayram, kitabın uzun giriş bölümünde doktora çalışması nedeni ile el yazması eserler ihtiva eden kütüphaneleri incelediği; bu incelemeleri esnasında Ahi Evren’e ait olan yirmiye yakın eser tespit ettiğini açıklamıştır. Bu eserler sayesinde Ahi Evren’in tarihi kişiliğini inceleme imkânı bulduğunu belirterek, tarihçilerin de arşiv belgelerini ve el yazması eserleri inceleyerek Anadolu Selçuklu devrinin çeşitli meselelerine açıklık getirecek çalışmalar yürütmeleri tavsiyesinde bulunmuştur. Kendisine A. Yaşar Ocak tarafından yöneltilen Ahi Evren’in tarihi kişiliğini netleştiremediği şeklindeki eleştirisine “Bir İddiaya Cevap” başlığı ile yanıt vermiştir.
Türkiye Selçukluları Üzerine Araştırmalar
Mikâil Bayram’ın Anadolu Selçukluları dönemindeki dinî ve fikrî faaliyetler ile siyasî olaylara dair makalelerinin yer aldığı bu çalışma 240 sayfadır.
Kitapta yer alan makaleler şunlardır.
*Selçuklular Zamanında Anadolu’da Bazı Yöreler Arasındaki Farklı Kültürel Yapılanma ve Siyasi Boyutları.
- Danışmendoğulları Devleti’nin Dini Siyaseti.
- Türkiye Selçuklularında Devlet Yapısının Şekillenmesi.
- Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Hoca Ahmed-i Yesevi’nin Rolü.
- Türkiye Selçukluları Döneminde Bilimsel Ortam ve Ahiliğin Doğuşuna Etkisi.
- Anadolu Selçukluları Zamanında Evhadi Dervişler.
- Bacıyân-ı Rum (Anadolu Bacıları) ve Fatma Bacı.
- Asır Başlarında Maveraünnehir’de Faaliyet Gösteren Bir Bahşi İle İlgili Bir Haber. Türkiye Selçukluları Uç Beği Denizlili Mehmet Bey.
- Hacı Bektaş-i Horasanî Hakkında Yeni Kaynaklar ve Yeni Bilgiler.
- Yunus Emre Eskişehirli (Sivrihisarlı) Olabilir mi?
*Baba İlyas Horasani ve Cihad-Namesi.
- Ereğli’de Metfun Olan Şeyh Şıhabü’d-din Makbul Kimdir?
- İbni Sina ve Ahi Evren.
- Sadru’d-Din Konevî Kütüphanesi ve Kitapları.
- Türkiye Selçukluları Tarihi Hakkında Yeni Bir Kaynak.
Destursuz Bağdan Üzüm Yiyenler
Bu çalışma, Mikâil Bayram’ın tarih ve kültür tarihi alanında yapılan çalışmalarda meydana gelen hataları tespit ettiği, aynı zamanda bir kısım yazarlara yönelik eleştiri türündeki makalelerinden bir kaçının yer aldığı kitabıdır.
Kitapta yer alan makaleler şunlardır:
*Sadru’d-din Konevî ile Ahi Evren Şeyh Nasuri’d-din Mahmut’un Mektuplaşması Meselesi.
*Baba İshak Harekâtının Gerçek Sebebi ve Ahi Evren ile İlgisi.
*Babaîler İsyanı Üzerine.
*Baba İlyas Horasani ve Cihâd-Nâmesi.
*Menakibu’l-Kudsiye’nin Neşri Hakkında.
*Yunus Emre Eskişehirli (Sivrihisarlı) Olabilir mi?
*Anadolu’da Te’lif Edilen İlk Türkçe Eser Meselesi.
*Anadolu Selçukluları Zamanında Bilimsel Zihniyet ve Bilimin İşe (Üretime) Dönüştürülmesi Anlayışı ve Uygulaması.
*Usta Bir İntihalci ve Eseri (İslamiyet ve Türkler)
*Pardona pardon.
*Kendini Âlim Sananlar.
*Robert Olson (Arapça çeviri: Abdu’-rahman b. El- Hac Emin Beg el- Celîlî), Hisaru Mavsil ve’l-Alakatü’l-Usmaniyetü’l-Farisiye (1718–1743) Riyaz 1403/1983.
Sosyal ve Siyasî Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlana Mücadelesi
Bu kitap Mikâil Bayram’ın en önemli çalışmalarından biridir. Mikâil Bayram bu çalışmada Anadolu Selçuklu Devleti dönemi büyük fikir adamı ve Ahi Teşkilatının kurucusu Ahi Evren ile Mevlevî geleneğin mimarı ünlü mutasavvıf Mevlana arasındaki ihtilafın sosyal boyutları incelenmiştir.
Selçuklular Devrinde Konya’da Dini ve Fikri Hareketler
Konya’da Dinî ve Fikrî Hareket ve Yapılanmalar başlığı ile vücuda getirilmiş olup alt başlıklarda Konya’nın Türklerin yönetimine girmesi başkent oluşu, devlet adamlarının bilimi himaye etmeleri, Konya’da Ahi Teşkilatı, ilim ve fikir merkezi olarak Konya konuları yer almıştır.
Danişmend Oğulları Devletinin Bilimsel ve Kültürel Mirası
Mikâil Bayram’ın, Anadolu’da kurulan ilk beyliklerden Danişmendoğulları’nın ihmal edilen bilimsel ve kültürel faaliyetleri üzerinde durduğu bu eser, daha önce yazmış olduğu makalelerin derlenmiş halidir. Eser şimdilik tek baskı olarak Konya’da basılmıştır. 115 sayfalık bu kitap iki bölümden oluşmaktadır.
Tercüme Kitapları
İslam İnkılâbının Programı
Mikâil Bayramın yayınladığı ilk kitaptır. Bu kitap Pakistanlı bilgin Ebu’l Ala el-Mevdudî’nin Menhecu İnkilabi’l- İslam adlı eserinden tercüme edilmiş olup, 1968’de yayınlanmıştır.
Tasavvufi Düşüncenin Esasları
Türkiye ve yurtdışındaki kütüphanelerde 32 nüshasının bulunduğu Tabsiratü’l – mübtedi ve tezkiretü’l müntehi adlı eserin tercüme edildiği bu kitabın şimdiye kadar iki baskısı yapılmıştır. Bunlardan ilki 1995’te TDV yayınlarınca basılmıştır.
İman’ın Boyutları (Metâli’ü’l-Îman)
Mikâil Bayram bu kitapta Ahi Evren’in Metâli’ül–İmân adlı eserini tercüme etmiştir.107 sayfalık kitabın şimdiye kadar iki baskısı yapılmıştır.
Hüseyin b. Mansur el – Hallac
Bu kitap Hallac-ı Mansur olarak bilinen Hüseyin b. Mansur el Hallac’ın öldürülmesinden sonra Hüseyn b. Mansur el- Hallac sıddık mı yoksa zındık mıydı? sorusuna ünlü Hanbeli müctehid Takiyü’d-din Ahmed İbn Teymiye’nin fetva niteliğindeki yanıtı olan risalenin tercümesidir.
Şeyh Evhadü-Din Hâmid El- Kirmanî ve Menakıb-Nâmesi
Bu kitap, Menakıb-i Şeyh Evhadü’d-din-i Kirmânî adlı eserin tercümesidir. Mikâil Bayram bu mühim eserin tercümesini yapan ilk isimdir.
- Yayına Hazırladığı Kitapları
- Anadolu’da Te’lif Edilen İlk Eser Keşfu’l Akabe
Anadolu’da te’lif edilen ilk Türkçe eser olan Keşf’u’l Akabe’nin tanıtıldığı kitaptır.
- Şiir Kitapları
- Sârayî Dîvânçesi
Mikâil Bayram’ın “Sârâyî” mahlası ile yazdığı şiirlerinin yer aldığı kitaptır. Divançe’nin tek baskısı Damla Ofset tarafından 1997’de yayınlanmıştır
- Sârayî Dîvânı
Mikâil Bayram’ın şiirleri beğeni toplamış ve şiire vâkıf kalemlerce bir divan çıkarması gerektiğine dair talepler almıştır. Farsça yazdığı bazı şiirleri, 2002 ‘de bu divanda toplamıştır.
Makaleleri
- Türkçe Makaleleri
- Ahi Evren Kimdir?(Gerçek Şahsiyeti ve Eserleri)
- Baba İshak Hareketinin Gerçek Sebebi ve Ahi Evren İle İlgisiSultan Fatih’de Sadruddin Konevi ve Ahi Evren Hayranlığı
- Anadolu’da Te’lif Edilen İlk Eser ‘ Kaşf’al Akabe’
- Anadolu Selçukluları Devrinde Anadolu Bacıları (Bacıyan- ı Rum) Örgütünün Kurucusu Fatma Bacı Kimdir?
- Ahi Evren’in Öldürülmesi ve Ölüm Tarihinin Tespiti
- Sadru’d-din Konevî İle Ahi Evren Şeyh Nasuri’d-din Mahmut’un Mektuplaşması
- İbni Sina ve Ahi Evren
- Anadolu Selçukluları Zamanında Ahi Teşkilatı Teşkilatının Kuruluşu ve Gelişmesi
- Devrinin Fikir Akımlarında Nasreddin Hoca’nın Yeri
- Ahi Evren- Mevlana İhtilafının Mahiyeti ve Boyutları
- Yunus Emre Eskişehirli (Sivrihisarlı) Olabilir Mi?
- Asır Başlarında Maveraünnehir’de Faaliyet Gösteren Bir Bahşi İle İlgili Bir Haber
- Evhadu’d- dîn Hamid El- Kirmânî
- Selçuklular Zamanında Tokat Yöresinde İlmi ve Fikri Faaliyetler
- Pervaneoğulları Zamanında İlmî Çalışmalar
- Narhc ı Hasan Çelebi’nin ‘Mesalihü’l- Müslimin ve Menafi’ül- Müminin’ Adlı Eseri Ve Ali Emirî Efendi’nin Eser Hakkındaki Notları
- Baciyan-ı Rum (Anadolu Bacıları)Hakkında Bazı Yeni Kaynaklar
- Selçuklular Zamanında Tokat Ve Malatya Yörenin Fikrî ve Kültürel Yapısı ve Siyasî Boyutlar
- Tarih ve Tarihçi
- Selçuklular Zamanında Antalya’da Ahiler
- Yunus Emre’nin Tasavvufî Meşrebi Cemal-Perestlik
- Beş Asır Önce Yapılmış Tenkidli Bir Metin Neşri ( Edition Critic)
- Dört Halife Döneminde İctihadın Boyutları Ve Ekonomik Sonuçları
- Selçuklular Zamanında Malatya’da İlmî ve Fikrî Faaliyetler
- Ereğli’de Medfun Olan Şeyh Şıhabü’d-din Makbul Kimdir?
- Üç Edib: Celal Emrem, Kemal Kürkçüoğlu ve Mehmet Çavuşoğlu
- Selçuklular Zamanında Anadolu’da Bazı Yöreler Arasındaki Farklı Kültürel Yapılanma ve Siyasi Boyutları
- Selçuklular Zamanında Konya’da Kültürel Faaliyetler
- Fil Olayı ve Fil Sûresi Hakkında Yeni Bir Yorum
- Alanya Ve Çevresindeki Bazı Selçuklu Devri Kitabeleri ve Düşündürdükleri
- Anadolu Selçukluları Zamanında Bilimsel Zihniyet Ve Bilimin İşe (Üretime) Dönüştürülmesi Anlayışı Ve Uygulaması
- Anadolu’da Te’lif Edilen İlk Türkçe Eser Meselesi
- Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Hoca Ahmed-i Yesevi’nin Rolü
- Eğitim ve Öğretim Ocağı Olarak Ahi Teşkilatı
- Ebü’r – Reyhân El-Beyrûnî’nin ‘Nevruz’ Hakkındaki Bazı Tesbitleri
- Kur’ânî Tefekkür Açısından Nâsih ve Mensuh Olayı
- Selçuklu Veziri Kadı İzzettin Tarafından Düzenlenen Bir Vakıfname
- Anadolu Selçukluları Devrine Ait Bir Yapı Kitâbesi ve Düşündürdükleri
- Anadolu Selçukluları Dönemi Tababeti İle İlgili Bazı Notlar
- Kuran’da İlk İnsan Müzakere Raporu
- Timur’un İstanbul’u Fethi Planı ve Çalışmaları
- Ahi Evren Hakkında Yeni Bilgiler ve Yeni Belgeler
- Anadolu Selçukluları Zamanında Konya’da Dini ve Fikri Hareketler
- Anadolu Selçukluları Zamanında Konya’nın Yeniden Kurulması ve Gelişmesi
- Kur’anın Öngördüğü Ekonomik Yapılanmanın Temel Esasları Ve Bunun Stratejisi Üzerine
- Şehriyar’ın Ardından
- Lala Mustafa Paşa’nın Gaziantep’teki Vakıfları
- Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik Sorunu Sempozyumu (Tebliğler ve Müzakereler)
- Selçuklular Zamanında Kayseri’de Evhadi Dervişler
- Anadolu Selçukluları’nda Devlet Yapısının Şekillenmesi
- Anadolu Selçukluları’nda Türk, İranlı ve Rum Halkları Arasında Siyasi İttifakın Kurulması
- Hümanizm ve Mevlana
- Peygamberlerin Görevleri Nelerdir?
- Sadru’d-Din Konevî Kütüphanesi Ve Kitapları
- Türkiye Selçukluları Döneminde Bilimsel Ortam Ve Ahiliğin Doğuşuna Etkisi
- Uc Beği Mehmet Bey Kimdir?
- Anadolu Selçukluları Zamanında Evhadi Dervişler
- Bacıyân- Rum (Anadolu Bacıları) Ve Fatma Bacı
- Ekonomik Yapılanmanın Temel Esasları
- Türkiye Selçuklularında Devlet Yapısının Şekillenmesi
- Türkiye Selçukluları Uc Beği Denizlili Mehmet Bey
- Danişmendoğulları Devleti’nin Dini Siyaseti
- Sultanlar Muallimi Şeyh Mecdüddin İshak
- Ahi Evren Hâce Nasîrü’d-Din İle Alâü’d-Din Çelebi’nin Öldürülmesi Ve Ölüm Tarihlerinin Tesbiti
- Danişmendoğılları’nın Dinî ve Milli Siyaseti
- Hâce Nasîrüddîn Muhammed Et- Tûsî’nin İntihalciliği
- Moğol İşgali, İşbirliği Yapanlar ve Direnenler Selçuklu Döneminde Kalenderî – Ahi Çatışması
- Selçuklular Zamanında Kalenderler İle Ahiler Arasındaki İlişkiler
- Türkiye Selçuklularından Günümüze Din Eğitimi
- Ahi Evren’de Melami Temayüller
- Farsça Makaleleri
Mikail Bayram Hoca’nın 10 adet Farsça makalesini tespit edebildik. Bu makalelerin isimlerini liste olarak veriyoruz.
- “Yeki ez-kadîm-terîn menâbi‘-i edebiyât-i tasavvuf-i İran” Mecelle-i Maarif Dovre-i Heftum, Şumare: 2, (1369), s. 138–143
- “Seyyid Burhanu’d-din-i Muhakkık-i Tirmizî der-telâtum-i havâdis-i siyasî”, ,Mevlânâ, ez-dîdgâh-i Torkân ve İrâniyân, Tahran 1369, s. 149-158.
- “Hâce Nasîru’d-din-i Tûsî hergis mukâtebe ve murâsele îy bâ-Şeyh Sadru’d-din-i Konevî nedâşte est”, Name-i Aşina, Sâl-i evvel, Şumare: 2, Ankara 1974, s. 22-27. “Tahkîk-i cedîd der-Murid-i Hacı Bektaş-i Horasanî”, Name-i Aşina, Neşriye-yi Raizeni-i Ferheng-i Cumhuri-i İslami-i İran der-Ankara, s. 1-8.
- “Mukâtebât-i Sadru’d-din-i Konevî bâ-Ahi Evren Şeyh Nasîrü’d-din Mahmud”, Name-i Ferhenk, Şumare: 18, (1374), s. 99-109.
- “Nüsha-i deh Gazel-i Hâfız-i Şirazî”, Kongre-i Beyne’l-Milel-i Bozorgdaşt-i Hafiz-i Şirazî, Şiraz 1367.
- “İcâd-i ittihâd-i siyasî miyân-i Turaniyân ve İraniyân ve Rumiyân der-Dovre-i Selçukîyan-i Rum” (Anadolu Selçukluları Devri İranlıların, Rumların, Selçukluların Siyaseti), Seminâr-i Beynelminel-i Cihan-i İranî ve Turan, (Merkez-i İsnad ve Tarih-i Diplomasi yay.), Tahran 1379, s. 1-7.
- “Te’sir-i Fırdovsî ve Şeh-nâme der-Anadolî, Name-i Aşina, Ankara 1380.
- “Menba-i Cedidi der-Tarih–i Selçukiyân-i Anadolu”, Name-i Aşina, Ortak Kültür Mirasının Arayışında İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı, 2002, s. 53-63.
- “İntihal-i der asar” , Name-i parisi, VOI, No:3, Autumn 2003
- Kitap Tanıtımı İle ilgili Makaleleri
- Robert Olson’un Hisaru Mavsil ve’l-alakatü’l-Osmaniyetü’l-Farisiye (1718–1743) Riyad 1403/1983 Adlı Eserin Arapçaya Yapılan Tercümesinin Tanıtımı
- Tasavvufi İran Edebiyatı’nın Bilinmeyen En Eski Kaynaklarından Biri
- Abdu’l-Kahir el-Bağdadî ve ‘et-Tekmile fi’l-hisâb’ Adlı Eseri
- Baba İlyas-ı Horasanî ve ‘Cihâd–Nâme’si
- Bir Osmanlı Seyyahı Hace Hâtib Mahmud ve Seyahatü’l-Kübra ve Müfredatü’l-Etibba Adlı Eseri
- Türkiye Selçukluları Tarihi Hakkında Yeni Bir Kaynak
- Eleştiri Türündeki Makaleleri
- Babailer İsyanı Üzerine
- Menakibu’l-Kudsiye’nin Neşri Hakkında”
- Usta Bir İntihalci ve Eseri (İslamiyet ve Türkler)
- Kendini Âlim Sananlar
Üçüncü Bölüm
Tarih Metodu
Modern dönem tarih yazımı ile birlikte her ne kadar tarih hususunda araştırma yaparken veya bir metin kaleme alırken uluslararası genel geçer bir metod ve sınırlar belirlenmişse de her tarihçinin gerek aldığı geleneksel eğitim anlayışından dolayı gerekse de kendi kişisel çalışma prensipleri neticesinde oluşan bireysel çalışma metodları söz konusu olmuştur.
Mikail Bayram aldığı eğitim ve edindiği alışkanlık neticesinde birçok eski tarihçiler gibi fişleme usulü ile çalışmış ve araştırmalarını yaparken fişleme metodunu kullanmıştır. Kaleme aldığı fişleri uzun yıllar saklamış ve hatta öğrencilerinden Sefer Solmaz’ın bir ifadesi ile akademide yaşadığı türlü zorluklar ve geçim sıkıntıları neticesinde uzun bir süre sobasında bu fişleri yakarak ısınmıştır.
Bir diğer çalışma metodu ise özellikle el yazması metinleri incelerken defter tutma alışkanlığı edinmiş olmasıdır. Özellikle teknolojik olarak bugün ki imkanları olmadığı dönemlerde, tarihi vesikaları alabilmek için el yazısı ile kopya etmek gerekiyordu. Bu sebeple Mikail Bayram’da uzun yıllar el yazması metinler üzerinde araştırmaları sürdürdüğü için defter tutma geleneğini sürdürmüş ve bu defterleri üzerinde çalışmalarını devam ettirmiştir.
Tarih’in Tanımı
Mikail Bayram’ın tarih tanımı özellikle üzerinde durulması gereken bir husustur. Tarih ilmi ve tarih ile ilgili yaptığı tanımı itibarı ile birçok akademisyenden ayrılmaktadır. Kendisi tarih ilmini sadece geçmişte meydana gelen olayları yer ve zaman belirterek belgelere dayalı olarak ele alan bir ilim dalı olarak ifade etmemiş, tarihin geçmişin olduğu gibi bugünün de bir parçası olduğunu söylemiştir. Tarihin her zaman canlı ve devam eden bir süreç olduğunu, insanın her zaman tarihin bir parçası olduğunu ifade etmiştir.
Tarihçinin Görevleri
Mikail Bayram tarihçinin olaylara bakış açısının asla tamamen bağımsız ve objektif olamayacağını ifade etmiş ve tarihçinin insan olması dolayısı ile belirli bir kalıplar ve ideolojik düşünce ile olaylara bakacağını beyan etmiştir. Mikail Bayram’a göre tarihçi ancak elinden geldiği kadar objektif olabilir.
Tarihçi tarihi bilginin doğruluğunu teyit etmeli, kendine has metodları ile bilgiyi değerlendirebileceği bir süzgeci olmalı, olay ve olgular arasında sağlık bir ilişki kurmalı ve kurguyu en sağlıklı sonucu verecek şekilde yapmalıdır demiştir.
Tarih’in ve Tarihçinin Kaynakları
Mikail Bayram’a göre tarihe ait olan her şey bir tarihçinin kaynağı olabilir. Sadece yazılı eserler değil, sözlü gelenek, her türlü mimari yapı da tarihçinin kaynağını teşkil edebilir. Nitekim kendisi özellikle Orta çağ sosyal tarihi ile ilgili ihtisas sahibi olduğu için tarihi vesikalar dışında her türlü edebi eserden de yararlanmıştır.
Dil Yetkinliği
Mikail Bayram bir tarihçinin çalıştığı alanla ilgili kaleme alınmış her türlü vesikayı okuyabilmesi gerekliliği üzerinde durmuştur. Kendisi ana dili Türkçe dışında, Arapça, Farsça, Pehlevice, Kürtçe, İngilizce, Almanca bilmektedir.
Sonuç
Mikail Bayram kendi alanında önemli eserler veren bir tarihçi olmuştur. Onun bu merhalede bir tarihçi olmasının en büyük nedenlerinden biri yetiştiği çevre ve tahsil hayatı olduğu kanaatindeyiz. Özellikle de çocukluk yaşlarından itibaren sözlü geleneğin hâkim olduğu bir kültürde büyümesi, edebi eserler ile erken yaşlarda tanışıklığı olması ve aldığı medrese eğitimleri onun zihin yapısını ve akademik kabiliyetlerini geliştirdiği aşikardır.
Bilhassa üniversite hayatı ile birlikte ülkenin tanınmış en önemli ilim adamlarından eğitimler alması, özellikle de dil yeterliliği konusunda ileri derecede uzmanlaşması ona her zaman akademik bir başarı sağlamıştır. Özellikle herkesin kolaylıkla kalem oynatamayacağı alan ve konularda çalışması, el yazması eserler hususunda ki istidadı onu farklı bir akademisyen kılmıştır.
Çalıştığı alanın istediği kaynak diller konusundaki derinliği onu birçok meslektaşından ayrı kılmıştır. Bu farklılığı akademik çalışmalarındaki derinliği apaçık ortaya koymuştur.
Bu yazı Umut Güner tarafından kaleme alınmıştır.