Fütüvvet ehli ve Anadolu’da Ahiliğin kurucusu olarak kabul edilen Ahi Evran’nın efsanevî hayatından, faziletlerinden, kerametlerinden ve cömertliğinden bahseden mesnevidir. Türkçe ve manzum olarak aruzun ‘Fâilâtün fâilâtün fâilün’ kalıbıyla yazılan mesnevinin tamamı 167 beyittir. Bir nüshası, Georg Jacob yazmaları arasında Yahya b. Halile ait bir Fütüvvetnâmenin 65b-71b varakları arasında yer alan bu mesnevi, ilk defa Franz Taeschner tarafından hocası Jacob’un izniyle Ein Mesnevi Gülschehris auf Achi Evran (Kerâmât-ı Ahi Evran tâbe serâhû) adı altında yayımlandı. Taeschner’in mesnevinin metnini yayımlarken şöyle bir yol takip ettiği dikkati çekiyor. Önce Taeschner tarafından yazılan mesnevi ile ilgili kısa bir önsöz yer alıyor. Devamında yazma nüshadan hareketle kitabın çift sayfasında mesnevinin Arap hurufatiyle harekeli dizilmiş metni; bu sayfanın karşısına gelen tek sayfada ise Almanca tercümesi ve yorumu veriliyor. Almanca kısımda asıl metinde anlamı çözülemeyen kelime veya ifadelerin (….) ile boş bırakıldığı dikkati çekiyor. Bu bağlamda her sayfada 11 beyit var. En sonda ise metinde geçen bazı kelimelerle ilgili açıklamalar bulunuyor.
Taeschner, yazdığı kısa önsözde birkaç noktaya işaret eder. Bunlardan biri, eserin yazarının XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşayan ve Kırşehir’de yetişen Gülşehrî (ö. 717 / 1317’den sonra) olduğudur. Diğeri, dil açısından eserin XIV. yüzyıla ait olması ve Kırşehir’de yazılmasıdır. Diğer işaret ettiği nokta, tarihî bir şahsiyet olmasına rağmen kimliği zaman içinde efsanelere bürünen ve kimlik tespiti giderek zorlaşan Ahi Evran ile ilgili bu eserin, doğrudan onun yakın çevresinden çıkmış olmasıdır. Bu bağlamda mesnevi, konu itibariyle sair kaynaklar içinde Ahilikle ilgili mümtaz bir yer işgal eder. Taeschner, kendi ifadesiyle bu çalışması yetersiz kaldığı ve ayrıca Raif Yelkenci mesnevinin daha doğru bir nüshasını bulduğu için birinci kısımda eksik bıraktığı kısımları tamamlayarak mesnevinin Gülschehris Mesnevi auf Achi Evran, den Heiligen von Kırschehir und Patron der türkischen Zünfte adı altında ikinci yayımını yapmıştır.
Ahi Evran’ın ölümü üzerine kaleme alınan mesnevinin muhtevasında, onun efsaneler içinde kalan hayatı, özellikleri, kerametleri ve Ahilikle ilgili bazı kurallar yer alır. Klasik tertibine uygun bir şekilde besmeleyle başlayan eserde önce Hz. Muhammed’den, akabinde ise Ahi Evran’dan övgüyle bahsedilir. Bu bağlamda Taeschner’in bu yayımının, hem Ahi Evran ve mesnevisi hakkında yeni bazı araştırmaların ve yorumların yapılmasına hem de mesnevinin Türkçeye transkribe edilerek yayımlanmasına zemin hazırladığı dikkati çekiyor. Bu araştırmalarda öne çıkan konuların ise daha ziyade Ahi Evran’ın ölümü, ölüm tarihinin tespiti ve mesnevinin yazarının Gülşehri olup olmadığı gibi konular olduğu görülüyor.
İlhan ŞAHİN
KAYNAKÇA
Fr. Taeschner, Ein Mesnevi Gülschehris auf Achi Evran (Kerâmât-ı Ahi Evran tâbe serâhû), Glückstadt – Hamburg 1930; aynı yazar, Gülschehris Mesnevi auf Achi Evran, den Heiligen von Kırschehir und Patron der türkischen Zünfte, Wiesbaden 1955; Ahmet Kartal, “Kerâmât-ı Ahi Evran Mesnevisi Üzerine Notlar”, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sy. 02 (2009), s. 223-242; Hedda Reindl Kiel, “Taeschner, Franz”, DİA, XXXIX, 368-369; Mikâil Bayram, “Ahi Evren Kimdir?”, Türk Kültürü, XVI/191 (1978), s. 658-668; Mikâil Bayram, “Ahi Evren’in Öldürülmesi ve Ölüm Tarihinin Tesbiti”, Tarih Enstitüsü Dergisi, sy. 12 (1982), s. 521-540.