Arapça, düşünmek demektir. Sûfîlere göre iki türlü tefekkür vardır: Biri iman ve tasdikten doğup istidlal sahiplerine, diğeri ashab-ı şuhûda mahsustur. Her iki halde de sûfî Allah’ın zâtını değil, nimet ve kudretlerini düşünür. Cürcanî tefekkürü, kalbin iyi ve kötüyü ayırdeden lambası olarak görür.Ona göre, tefekkür sahibi olmayan kalp, karanlıklar içinde boğulur, kaybolur. Tefekkür, hikmeti yakalayan bir ağ olarak da tanımlanır.