Ortodoks Kilisesi, Katolik Kilisesinden farklı olarak hiyerarşik bir yapı yerine, eşitlik anlayışını esas alan kiliseler topluluğundan oluşmak tadır. Bu eşitler arasından İstanbul Kilisesi öncelik şerefine sahiptir; an cak bu ona diğer kiliselerin işine müdahale yetkisi vermez. Bu eşitlik anlayışı sebebiyle Ortodokslar, Katoliklerin iddia ettiği gibi papanın ve ya bir başka piskoposun yanılmazlığı iddiasını kabul etmez; yanılmazlı ğı ise sadece ökümenik (evrensel) konsillere atfederler.
Ortodokslar, Kutsal Ruh’un sadece Baba’dan çıktığını kabul eder ve Katoliklerin sonradan kredoya Ciman beyanına) eklediği ‘filioque’ (ve Oğul’dan) takısını reddederler. Bu konu ayrışma döneminde Orto dokslarla Katolikler arasındaki en temel tartışma konularından birini oluşturmuştur.
Ortodokslar, Katoliklerle ayrışma sorunlarının yaşanmadığı ilk dokuz yüzyılda düzenlenen yedi konsili ökümenik kabul eder bundan sonra düzenlenen konsillerin bütün Hıristiyanları temsil etmediğini, do layısıyla da ökümenik olmadığını savunurlar.
Ortodoks Kilisesi en az Katolik Kilisesi kadar hatta ondan daha fazla geleneğe önem verir. Onlara göre Kutsal Kitap bile otoritesini ge lenekten alır; çünkü nihai anlamda hangi kitapların muteber sayılacağı nı bile gelenek ve Kilise belirlemiştir. Dolayısıyla kitapların nasıl yorum lanması gerektiğini de belirleyen kilisedir. Bu nedenle bu kilise de, Ka tolik Kilisesi gibi Kutsal Kitabın kilise eliyle yorumlanmasını savunur. Kutsal Kitapta kişinin kendi başına anlamakta zorlanacağı ve anlamlan dıramayacağı pek çok anlatım bulunmaktadır. Bu anlatımlar, gelenek ışığında Kilise eliyle yorumlanmalıdır.
Cennet ve cehennemi kabul eder, ancak Katoliklerin 13. yüzyılda ortaya attığı tarzda günahkarların arınma yeri olarak telakki edilen arafı reddederler.
Sakramentlerden vaftiz ile konfirmasyonu bir arada yapar ve vaf tiz töreninden hemen sonra konfirmasyon ayinini gerçekleştirirler. Ayrı ca Katoliklerden farklı olarak evharist sakramenti için kullanılan ekme ğe maya katarlar.
Ortodoks Kiliselerinde ibadetin belli bir dille yapılması zorunlu luğu yoktur; bu nedenle ibadette çoğunlukla yerel diller kullanılmakta dır. Ayrıca bu ibadetlerin özünü oluşturan evharist (ekmek-şarap) ayini de Katoliklerden farklı olarak genellikle haftada bir defa pazar günleri yapılmaktadır.
Ortodoks Kiliseleri lsa’nın doğumu ve dirilişi ile ilgili en önemli iki Hıristiyan bayramı olan noel ve paskalyayı Katoliklerden farklı zamanlarda ve kısmen farklı vurguyla kutlar. Bu bağlamda Katolik Kilisesi noele (İsa’nın doğumuna) önem verirken Ortodokslar noelden daha çok, 6 Ocak’ta kutlanan epifani (lsa’nın vaftiz olarak ortaya çıkışı) hadi sesine daha fazla önem verir, paskalyayı (İsa’nın diriliş kutlamaları) ise Katoliklerden farklı tarihte kutlarlar.
Ortodoks Kiliselerinde alt kademelerdeki papaz vb. din adamları evlenebilir; piskopos ve patrik gibi üst kademe din adamları ile keşişle rin evlenmesine ise müsaade edilmez.
Mehmet Katar