Okullar, insan yaşamında yeri doldurulamaz bir öneme sahip olan, insanın merkezi konumda olduğu yaşam alanlarıdır. Sugarman’nın ifadesine göre okullar, ev çevresi ile daha geniş sosyal çevre arasında bir köprü işlevine sahip olan ve çocukların bir birey olarak konumlandırıldıkları kurumlardır. Okul, okul öncesi dönemden itibaren gençlik döneminin sonlarına kadar eğitim-öğretim faaliyetlerinin sistemli bir şekilde uygulandığı tek kurumdur. Okulların birey ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak gibi önemli işlevleri vardır. Okullar öğrencilerin akademik öğrenmelerini gerçekleştirdikleri bir kurum olmasının yanı sıra; öğrencilerin sosyal, psikolojik ve ruhsal gelişimlerini destekleyen, topluma uyumlu sağlıklı bir birey olmalarına hizmet eden ve toplumun benimsediği değerleri öğrencilere aktararak kişilik sahibi bireyler yetişmesine yardımcı olan sosyal bir kurumdur. Okulların bu fonksiyonları gerçekleştirebilmesi için değerler eğitimine yer vermesi kaçınılmazdır.
Okullar, gelecek kuşakların davranışlarını, değerlerini ve alışkanlıklarını etkileme gücüne sahip olmalıdır. Çağımızın getirmiş olduğu olumsuz durumlar karşısında, okullar öğrencilerine sağlıklı tercihler yapabilmeleri için seçenekler sunabilmeli ve ayrıca öğrencilerin kendi tercihlerini yapabilmeleri için yol ve yöntemleri gösterebilmelidir. Bir toplumun istikbalinin karakterli ve iyi yetişmiş nesillere bağlı olduğu bilinen bir gerçektir ve tabiî olarak insanların iyi bir karaktere kendiliğinden sahip olması mümkün değildir. Bu sebeple okul öncesi dönemden üniversite yıllarına kadar her bireyin, sağlıklı ahlaki kararlar alabilmesi ve uygun ahlaki davranışlar sergileyebilmesi için gerekli olan becerive değerlerin kazandırılması okulların ana hedefleri arasında yer almaktadır. Toplum açısından bakıldığı zaman da çocuklara değerlerin öğretilmesinde, öğretmenler ve okullara karşı beklentiler mevcuttur. Okullar ve öğretmenler bu beklentileri karşılamak zorunda olduğu gibi, okul yaşamında ve eğitimde tartışılan ihtilaflı değerleri öğrencilerin, ailelerin, toplumun ilgi ve ihtiyaçlarını, profesyonel uygulamaları göz önünde bulundurarak açığa kavuşturmak zorundadır.
Gelecek nesillerin “akıllı” ve “iyi” bir birey olarak yetiştirilmesi, bütün toplumların eğitim sistemlerinin temel amacıdır. Hatta eğitim sistemi bu iki amaç üzerine bina edilir. Yani başka bir deyişle hem bilgili hem de değerler sistemine sahip bireylerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. İyi birey olmak, akıllı ve zeki olmak anlamına gelmediği için; toplumlar hem zeki hem de iyi bireyler sayesinde, zekâsını insanların yararına kullanan ve daha iyi bir dünyanın yaşanmasına hizmet edecek vatandaşlar yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bu sebeple çağımızda, okullardaki eğitimin en önemli konularından biri ahlak ya da değer eğitimi olmuştur Lickona. Dilmaç ise eğitimin nihai amacının, tam bir insan olma, sahip olduğu potansiyeli en yüksek düzeyde gerçekleştirme, olabileceğinin en iyisi olma, doyum elde etme olması gerektiğini vurgulamıştır.
Maslow’a göre eğitimin, asgari olarak iyi bir hayat, iyi bir insan ve iyi bir toplum oluşturmak adına gösterilen kısmi bir çaba olarak görülmesi gerekir. Bu gerçeğin göz önünde bulundurulmaması, realiteyi, ahlakı ve ahlaki sistemlerin hayatımızdaki önemini ihmal etmek anlamına gelir. Ayrıca, ‘’Aşkın düşünce alanı ile bağlantısını koparmış bir eğitim, insan yaşamının anlamı hakkında söyleyecek önemli hiçbir şeyi olmayan bir eğitimdir.’’ Girgin’nin ifade ettiği gibi insan da bir değerdir ve eğitim insanın yeteneklerini ve ilgilerini geliştirmesine yardımcı olmasının yanı sıra, sevgi ve saygı gibi insani değerler aracılığıyla barış ortamında kişisel gelişimine katkıda bulunmalı ve demokrasi ile sonuçlanmalıdır.
Değerler eğitimi, okul içerisinde öğrencilerin pedagojik yönlerini besleyen; pozitif ve ahlak bakımından ilerlemelerini sağlayan, olumlu sosyal ilişkiler geliştirmelerini destekleyen ve hatta akademik başarılarının geliştirilmesini de içeren kapsamlı bir süreçtir. Değerler eğitimi ahlak eğitimi, karakter eğitimi şeklinde de ifade edilmektedir. Değerler eğitiminin iki temel hedefi vardır. Bunlar, insanların yaşamlarından tatmin olmasını ve daha iyi karakterli bir birey olarak yaşamına yön vermesini sağlamaktır. Değerler eğitimi bu doğrultuda, gençlerin değer geliştirmesine hizmet etmektedir. Değerler eğitimi günümüzde çok etkili bir eğitim alanıdır. Bu sebeple sadece okullarda yapılan bir eğitim olarak düşünülmemeli ailenin de rolü göz önünde bulundurulmalıdır. Okullar, ailede edinilen değerlerin daha da sağlamlaştırılacağı ve üzerine yeni değerlerin bina edileceği ortamlardır.
Her ülkenin eğitim felsefesi doğrultusunda belirlediği hedefleri mevcuttur ve bunlar “genel hedefler” olarak eğitim sisteminde yerini alır. Genel hedefler ideal insan yetiştirmeyi amaçlar. Bu hedefler oluşturulurken ülke içerisindeki tüm okullar göz önünde bulundurulur ve öğretim sürecine yön verir. Bunlar o toplumun değer ve ideallerini yansıtırlar. Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçlarına baktığımızda; “Bütün bireyleri: Türk Milletinin millî, ahlaki, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren yurttaşlar olarak yetiştirmek” ve “beden, zihin, ahlak ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı bir şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek” ifadeleri dikkat çekmektedir.
Görüldüğü üzere temel değerlerin kazandırılması Türk Milli Eğitim Temel Kanunu’nun genel amaçlarında yer almaktadır. Bunun yanı sıra pek çok ders programının amaçları arasında temel değerlerin kazandırılması mevcuttur.
Ülken’e göre eğitimde verilmesi gereken değerler üçe ayrılır: Bunlar aşkın (din, ahlâk) değerler, içkin (teknik-sanat, fikir)değerler ve normatif (hukuk, dil, iktisat) değerlerdir. Bu üç değer alanında içkin değerler duyulara dayandırılırken, aşkın değerler duygulara duyulara ve normatif değerlerse duygular ve duyular aracılığı ile kavramlara dayandırılmıştır.Lickona’ye göre ise okullarda verilmesi gereken değerler başta saygı ve sorumluluk olmak üzere; dürüstlük, adalet, hoşgörü, sağduyu, öz-disiplin, yardımseverlik, merhamet, işbirliği, cesaret ve demokratik değerlere sahip olmaktır.
Bülent Dilmaç ve Zeynep Şimşir