Başkan Joe Biden ve Erdoğan G20 Zirvesinde Görüşme Gerçekleştirdi
Başkan Joe Biden ve Erdoğan G20 Zirvesinde Görüşme Gerçekleştirdi

Roosevelt Dönemi Tarım Yasası – Amerika Tarihi

2 mins read

Ülke sorunlarının çoğunun daha fazla devlet müdahalesi sayesinde çözümlenebileceği inancı, Yeni Düzen yıllarının bir özelliğiydi. Sözgelimi,  Kongre, çiftçilere ekonomik yardım sağlamak amacıyla  1933’te Tarımsal Ayarlama Yasası’nı (Agricultural Adjustment Act – AAA) kabul etti. Yasa’nın temelinde, çiftçilerin gönüllü olarak üretimi kısmalarına karşılık para yardımı yapılarak ürün fiyatlarının yükseltilmesi planı vardı. Yapılacak yardımlara gerekli parayı sağlamak için  tarım ürünlerini işleyen endüstrilerden bir vergi alınacaktı; fakat, yasa yürürlüğe girdiğinde ekim mevsimi çok ilerlemiş olduğu için  çiftçiler bol ürünlerini toprağa gömmeye teşvik edildiler. Tarım Bakanı Henry A.Wallace bunu, “uygarlığımıza ilişkin sarsıcı bir yorum” olarak nitelendirdi. Bunlara karşın, Tarımsal Ayarlama Yasası ve ürünün depolarda tutulup pazara gönderilmemesi için borç verilmesini sağlayan Mal Kredisi Şirketi (Commodity Credit Corporation) programı uygulamaları nedeniyle üretim azaldı.

1932-1935 arasında çiftlik gelirleri yüzde 50’den fazla arttı; ancak, bunun gerçekleşmesinde federal programların etkisi sınırlı oldu. Çiftçilerin üretim yaptıkları toprakları azaltmaya teşvik edildikleri ve böylece kiracıların ve ortakçıların devreden çıktığı yıllarda, Büyük Düzlükler bölgesi eyaletlerinde büyük bir kuraklık yaşandı ve tarımsal üretim önemli ölçüde azaldı. Şiddetli rüzgarlar ve kum fırtınaları Büyük Düzlükler’in güneydoğu kesimlerini perişan etti ve bölge 1930’lar boyunca – özellikle 1935’ten 1938’e kadar – “Toz Çanağı” (Dust Bowl) olarak ünlendi.   Ürünler yok oldu, otomobiller ve makineler çalışamaz duruma geldi, insanlar ve hayvanlar zarar gördüler.  1930’lar ve 1940’larda, genellikle “Oakie” adı verilen yaklaşık 800.000 kişi, Arkansas, Texas, Missouri ve Oklahoma’yı terk etti. Bunların çoğu, daha batıya, hayaller ve vaadler ülkesi California’ya gittiler. Göçenler sadece çiftçiler değildi; aralarında, geçimleri çiftçi topluluklarına bağlı olan iş sahipleri, perakendeciler ve diğerleri de vardı.  California, en azından  başlangıçta, pek düşledikleri gibi çıkmadı. Göçmenlerin çoğu, ürün toplama benzeri mevsimlik işlerde pek düşük ücret karşılığı çalışmak için birbirleriyle rekabet etmek zorunda kaldılar.

Hükümet, 1935’te kurulan Erozyonla Savaş Dairesi (Soil Conservation Service) aracılığıyla yardım sağladı.   Toprağı bozan tarım uygulamaları yüzünden fırtınaların etkisi daha fazla olmuştu. Daire, çiftçilere erozyonu azaltacak önlemler almayı öğretti. Ayrıca, rüzgarın gücünü kırmak amacıyla yaklaşık 30.000 kilometre kare arazi ağaçlandırıldı.

Tarımsal Ayarlama Yasası uygulamaları çok kez başarılı olmakla birlikte, tarımsal ürün işleyicilerden alınan verginin Anayasa’ya aykırılığına karar verilince, 1936’da program sona erdirildi. Altı hafta sonra da Kongre daha etkili bir tarımsal yardım yasası kabul etti. Bu yasaya  göre,  hükümete, toprağı zayıflatan ürünleri yetiştirmekten vaz geçen çiftçilere ödeme yapma yetkisi veriliyor ve böylece erozyonla savaşarak ürün azaltılmasını sağlama yoluna gidiliyordu.

1940’a gelindiğinde yaklaşık 6 milyon çiftçi bu program çerçevesinde federal yardım alıyordu. Yeni yasa aynı zamanda, üretim fazlası mallara karşılık kredi verilmesine, buğday ürününün sigortalanmasına ve istikrarlı bir besin maddesi stoku elde edilmesi için planlı bir depolama sistemi uygulanmasına yol açtı. Kısa bir süre içinde, tarımsal madde fiyatları yükseldi ve çiftçilere ekonomik istikrar sağlanması olasılığı belirdi.

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe