Yedi rakamına ait geliştirilmiş bir inanç vardır ki, muhtemelen bunun kökeni, Kur’an-ı Kerim’de “Yedi sema” (Bakara 29) “Yedi deniz” (Lokman 27) “Yedi başak” (Bakara/261 Yusuf/46) “Yedi çift” (Hicr/87) “Yedi kapı” (Hicr/44) “Yedi gün” (Bakara/196) “Yedi gece” (Hakka/7) “Yedi yol” (Mü’minin/17) “Yedi kıtlık yılı” (Yusuf/43) “Yedi sene” (Yusuf/47), “Yedi zayıf inek, yedi şişman inek” (Yusuf/ 46), ayetlerine dayanmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de yedi rakamı, 20 yerde 24 defa geçmektedir. Bir haftanın yedi gün oluşu, Allah’a en yakın olma anı olan secdenin yedi uzuv üzere yapılışı gibi tevafuklar da ilgi çekicidir. Ancak, varlığın bütün sırrını, espirisini yediye bağlamanın doğru olmadığını da vurgulamak gerek. Yediler denilen ri-cal-i gayb grubunun manevî alanda, kendine göre manevî bir fonksiyon icra ettiği hususu, tasavvufî literatürde önemli bir yer işgal eder. Konuyla ilgili bir atasözü: Yedi kat binadan düş, evliyanın gözünden düşme: Allah’ın veli kullarını sevmenin önemini vurgulayan bir atasözüdür. Bir veliyi, a) Allah’ı seviyor diye severiz b) Allah rızası için severiz.