Kul ne demek?

1 min read

Türkçe, köle anlamına gelir, “insan ve cinleri, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zâriyat/56) insan kullukta ilerledikçe, özgürlükte de ilerler. Zira, insan, ya nefsinin isteklerine, ya da Allah’ın isteklerine kulluk yapar. İnsanın nefsi, özü, mahiyeti veya aslı değildir. İnsanın aslı Allah’tandır. Aslına dönen özgür olur, huzur bulur. Aslından uzaklaşan yabancılaşma, huzursuzluk ve özgürsüzlük gibi çıkmazlarla yüz yüzedir, islâm’ın tevhîd dini oluşu, her şeyde Allah’ı görme, bulma O’na itaat etme, O’nun dışmdakilerden uzaklaşmadır. Konuyla ilgili bazı atasözleri ve deyimler, şu şekildedir: “Kulluk kemerini bağlamak”: Tarikata girmek, Allah’a ciddi ciddi kulluk yapmaya yönelmek anlamınadır. “Kulu kurbanı olmak”: Birini çok sevdiğini belirtmek için kullanılır. “Bende olmak” maneviyat yolunda, Allah’a vâsıl edici kâmil bir şeyhe bağlanmak, demektir. Bu konuda bir şiirde şöyle denir:

Bilmek istersen eğer meslek-i dervişânı

Sevenin bendesiyiz, sevmeyenin sultanı.

Allah’la kul arasında girilmez: “Cenneti parayla vermezler, ne verirlerse bahaneyle verirler”, atasözüyle irtibattandırılarak anlatılır.

“Kulun nesi varsa, sahibinindir”: Köle, sahibinin malı olduğu gibi, kölenin sahip olduğu şeyler de sahibinindir. Kulun tasavvufî bir hal veya makam olarak kendinde varlık görmemesi gerekir. Yokluk, çok kıymetli bir hazinedir. Hacı Bayram Camii’nin Mevlevî meşreb rahmetli imamı Zekai Sarsılmaz, Hocaefendi mazannadan idi. Dağıtmayı çok severdi. Para cüzdanında “hiç” … yazardı. Bunun için “ne buldularsa kullukta buldular”, “Kul olmayan, sultan olamaz” demişlerdir. Allah’a itaati tam yapana, cümle mahlukât itaat (teshîr) eder.

Mecazî, maddî, geçici nesnelere sevgi besleyenler, “Kula kul oldum, ama kurtarınız” diye insanlardan yardım isterler.

“Kul sıkılmayınca, Hızır yetişmez”: Allah darda kalana, eğer dilerse, Hızır (a) üzerinden yardım gönderir. Yardım Hızır’dan değil Allah’tandır. “Kul kusursuz olmaz, arpa samanıyla, kömür dumanıyla”: Allah’tan gayri her varlığın, mutlaka noksan bir tarafı vardır. İnsanları veya eşyayı ele alırken bu yönü unutmamak gerek. “Hak, kulundan intikamın, gene kul ile alır. ilm-i ledünnü, bilmeyen bunu kul etti sanır”: Allah kuluna belâyı, yine bir başka kulunu araya koyarak onun vasıtasıyla gönderir.

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe