Abdullah kelimesinin çoğulu olup, Arapça Abdullahlar, anlamına gelir. Allah’ın esma-i hüsnasının başına “âbd” kelimesi muzaf kılınarak yapılan isimler de bu cümledendir. Allah’ın isimlerine mazhar olan kullar çeşit çeşittir. Kimi Allah’ın “es-Sabûr” isminin mazharı olur, yani amelen, kavlen ve halen, o sıfatı (sabr) kendinde gerçekleştiren kişi, Abdussabûr adını alır. Bu kişi, sabrı gerçekleştirmeye muvaffak olduğu için, sabrına nihayet bulunmayan yüce Allah’ın kulu özelliğini (veya ismini) almaya hak kazanır. Kaşanî, Allah’ın güzel isimlerinin hepsinde bu durumun geçerli olduğunu kaydeder. Kişi, tahakkuk ettirdiği ismin, bilincine ermiştir. Şeyhu’l-Ekber Muhyiddin Arabi’nin “Abadile” adlı bir eseri vardır.