Ahilik konusunda önemli bilgiler veren Ahmed Eflâkî’nin Menâkıbü’l-Ârifîn adlı eserinin kısaltılmışı olan Sevâkıbü’l-Menâkıb-ı Evliyâullâh’ı hazırlayan âlimdir. Hemedanlı olup, Babası Celâleddin Muhammed, bir Nakşi şeyhi idi. Bunun için Nakşibendi Tarikatı’nın büyüklerinin yanında yetişti. Şah Tahmasb (1524-1576), Hemedan’ı aldıktan sonra Sünnilere karşı baskı uygulayınca, birçok Sünni âlim gibi İran’ı terk ederek Osmanlı Devleti’ne sığınmak zorunda kaldı. Kınalızâde’ye göre önce Anadolu’ya, Esrar Dede’ye göre ise Mısır’a gitti. Olaylar, onun Mısır’a gittiğine işaret etmektedir. Kahire’de o sırada Mevlevi şeyhi olan Abdülcelil Efendi’ye intisap etti. Kınalızâde Ali Çelebi’nin Kahire’de iken onunla görüştüğünü ve şairi pek fazla sevdiğini oğlu Hasan Çelebi tezkiresinde kaydeder. Esrar Dede ise ömrünün sonlarına doğru Hicaz’a gittiğini ve Hz. Peygamber’i ziyaretinden sonra Medine’de vefat ettiğini, Kınalızâde Hasan Çelebi de Şam’da gömülü olduğunu yazar. 945 (1538) senesinde Mısır’da bulunduğu kendi ifadelerinden anlaşılmaktadır. Kahire Mevlevihanesi’nde ikamet ettiği sırada bu tekkenin kütüphanesinde bulunan Eflâkî’nin Menâkıbü’l-Ârifîn adlı eserinin özetini çıkararak buna Sevâkıbü’l-Menâkıb-ı Evliyâullâh adını verdi. Mevlevihane’nin şeyhi vefat edince kendisine onun makamı teklif edildi. Uzleti sevdiği için bunu kabul etmedi. Kısa süre sonra Kahire’den ayrılarak Medine’ye gitti. Burada vefat edince Ravza-ı Nebi yakınındaki Mevlevihane’nin haziresine defnedildi.
Ahilik Ansiklopedisi