Niksar şehir merkezi ile Niksar’a bağlı Fidi köyünde Ahi Nahcivan Zaviyesi olarak bilinen iki tesis için evâsıt-ı Şevval 690 (6-16 Ekim 1291) tarihinde tanzim ve tescil edilen vakıfnâmedir. Aslı Ankara Etnografya Müzesi, nr. 11842 / 245’te kayıtlıdır. Vâkıf, Ahi Nahcivan olarak bilinen Fütüvvet ehli Doğan Şahoğlu Şemseddin Ahi Ahmed’dir. Vakfiye, 0.94×0.19 m ebadında bir kâğıt üzerine Selçuklu nesihi ile yazılmış olup 46 satırdan meydana gelmektedir. Ahi Nahcivan’ın düzenlettiği vakfiye ile Niksar’a bağlı Fidi köyünün tamamı; tüm hudutları, ekleri, bu köye bağlı yerler vakfedilmiştir. Buralardan elde edilen gelir ise üçe ayrılarak yarısı Ahi Nahcivan tarafından Niksar’da, diğer yarısı Fidi köyünde inşa ettirdiği ve kendi adıyla anılan iki zaviyenin yararına sarf edilecektir. Üç hisseden biri de mütevelliye ücret karşılığı verilecektir. Ahi Nahcivan, kurduğu vakfın tevliyetini vefatına kadar kendisi yürütecek, vefatından sonra ise soyundan gelenler mütevelli olacak, evladı kalmazsa Niksar hâkimi mütevellilik yapacaktır. Ahi Nahcivan, vakfın şartları bozulmadan muhafazası için gerekli kurallara da vakfiyesinde yer vermiştir. Buna göre, vakfın gayrimenkulleri satılmayacak, hibe edilmeyecek, rehin bırakılmayacak, üç seneden fazla icara verilmeyecek ve değiştirilmeyecektir. Vâkıf, Allah’a ve ahiret gününe inanan mütevelli, fakih, vali, hâkim, kadı ve hükümdarın vakfiyedeki şartları değiştiremeyeceğine ve bozamayacağına işaret ettikten sonra vakfın şartlarını değiştirenleri lanetlemiş; “kim ki vakfı bozarsa Allah’ın meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun” demiştir. Vakfiyenin sonunda tanzim ve tescil edildiğine dair tarih ibaresi yer almaktadır. Müteakiben vakfiyenin tesciline şahitlik yapan on kişinin ismi yazılmıştır.
Ahilik Ansiklopedisi