İslam’ın inanç esasları arasında en önemlilerinden birisi de ahire te imandır. Bu önemi nedeniyle Kur’an’ da sıklıkla Allah’a imanla bir arada ondan hemen sonra vurgulanır. Ahiret genel anlamda dünyanın son bulması (kıyamet), yeniden diriltilme (haşir), hesap, cennet ve cehen nem yaşantılarını içerir. Bireyin yaşamı bağlamında ise ölüm ve kabir
hayatıyla başlar. Kur’an-ı Kerim’in yaklaşık kırk ayetinde dünyanın son anından bahsedilirken onun ansızın vuku bulacağı, zamanının yakın ol duğu, fakat kimse tarafından bilinemeyeceği vurgulanır. Bir ayette kıya met alametlerinin belirdiği ifade edilir (47. Muhammed, 18). Kur’an’daki ifadelerden başka kıyamet alametlerinin neler olabileceğine dair ipuçla rı veren birçok rivayet Hz. Peygamber’e nispet edilmiştir.
Kabir hayatı ahiretin ilk merhalesi olarak kabul edilir. Kur’an-ı Ke rim, ölümle kıyamet hayatının başlangıcı sayılan slıra üfleniş arasında ‘berzah’ adını verdiği bir alemin bulunduğunu bildirmiştir (23. Mü’mi nun, 99-101). Kur’an’da, son anlarını yaşamakta olan iyi kullara melek lerin müstakbel hayatın müjdesini verdikleri ifade edilir (41. Fussılet, 30-32). Ayrıca kötülerin kabirde azaba uğrayacaklarına işaret eden ayet ler vardır (40. Mümin, 46; 71. Nuh, 25).
Kur’an-ı Kerim’ de “her şeyi altüst eden sarsıcı olay, kulakları sağır eden ses” (79. Naziat, 34; 80. Abese, 33) diye tasvir edilen ve özellikle Amme, Tekvir, İnfitar, inşikak, Karia surelerinde meydana getireceği kozmik değişikliklere temas edilen kıyametin kopması, yine bir kozmik olay olduğu anlaşılan slıra üflenişle gerçekleşecek, sfüa ikinci üflenişle de bütün insanlar yeniden hayata kavuşturulacaktır (39. Zümer, 68).
Hesap ya da ilahi yargılama ahiret inancında oldukça önemlidir. Kur’an’ da ‘din günü’ olarak da adlandırılan bu günde insanlar dünya ya şamında yapıp ettiklerinden hesaba çekilecektir. Hesabın görülmesin den sonra ise nihai varış yeri olarak cennet ve cehennem zikredilir. Kur’an’da cennet yaşamıyla ilgili olarak sıklıkla “orada ebediyen kala caklardır” ifadesi geçer (18. Kehf, 3; 20. Taha, 76; 9. Tevbe, 21). Buna karşılık Yüce Yaratıcı’ya karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyen, inanmayan veya şirk koşanların cehennem azabı ile cezalandırılacağı belirtilmiştir (4. Nisa, 137-138, 168, 169).