Rahmet, “esirgemek ve korumak” demektir. Allah Teala bütün yaratıkları, özellikle insanları korur ve esirger. Çünkü O, “Rahman ve Rahim”dir. Rahman’dır, dünyada tüm yaratıklara merhamet eder. Rahim’dir, ahirette inananlara sonsuz rahmeti olacaktır. Cenabı Hakk’ın bu iki sıfatı besmelede yer almakta ve birçok ayette geçmektedir.
Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır, var oluşumuz ve sayamayacağımız kadar nimetlere erişmiş olmamız, onun rahmetinin bir sonucudur.
Allah’ın biz kullarına olan merhameti yanında anne şefkati bile önemsiz kalır. Bir savaşta alınan esirler arasında emzikli bir kadın da vardı. Ancak bu kadın çocuğunu yitirmişti. O, göğsünde biriken sütü sağıyor, çocuklara veriyordu. Bu kadın esirler arasında çocuğunu bulunca hemen onu alıp bağrına basmış ve derin bir şefkâtle emzirmeye başlamıştı. Bunu gören peygamberimiz orada bulunanlara;
—Şu kadın çocuğunu ateşe atar mı, diye sordu.
—Hayır, gücü yettiği sürece atmaz, dediler. Peygamberimiz;
—İşte Allah Teala, kullarına bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha merhametlidir. buyurdu.
Allah, dünyada olduğu gibi ahirette de mümin kullarına merhamet edecektir. Ahiretteki rahmeti, dünyadaki merhametine nisbetle daha çok olacaktır. Çünkü Allah Teala rahmetini yüze bölerek, birini yeryüzüne indirmiş, doksan dokuzunu ise yanında tutmuş, ahirete bırakmıştır. Bütün canlıların birbirlerine acımalarına, annelerin yavrularını şefkatle bağırlarına basmalarına, bu bir rahmet sebep olmaktadır.
Ahiret günü, Allah’ın mümin kullarına olan merhametini gören inkârcılar bile ümitleneceklerdir.