Akıl, varlık için bir ilk sebebi zorunlu görüyor ve bu ilk sebebin “ilk” olabilmesi için evvelinin ve sonunun olmaması, varlığının kendinden ve zorunlu (vâcibu’l-vücud) olması gerekiyor. Başı ve sonu olan -bizim gibi- varlıkların fiilen var olması, bir yandan yok olurken (daha doğrusu değişirken) bir yandan varlık alemine gelenlerin bulunması aklı bu sonuca götürüyor. Samed de, “her şey var olmak için kendine muhtaç olan ama kendisi başka hiçbir şeye muhtaç olmayan” manasına geliyor.
Hayreddin Karaman