Amerika, yeni dinler için bereketli bir ülkedir. Mormon ve Christian Science (Hıristiyan Bilim) Kiliseleri, Amerikan topraklarında gelişen dini grupların en bilinenleridir. Ülkedeki, dini işlere müdahale etmeme geleneği sayesinde küçük mezhepler de ABD’de kendilerine rahat bir yuva bulmuştur. Örneğin Amish’ler. Alman soyundan gelen bu göçmenler, Pennsylvania ve çevresindeki eyaletlere yerleşmiştir. Kuşaklardan beri sade bir hayat sürdürür, gösterişsiz giysiler giyer ve teknolojiden uzak yaşarlar.
Tarikat olarak adlandırılan bazı küçük gruplar da vardır. Bunların inançları aşırı uçlarda yer alır ve farklılıklarıyla gurur duyarlar. Yasalara uydukları sürece tarikatlara müdahale edilmez. Amerika’da dini ayrımcılığa pek rastlanmaz. Hatta farklı dinlerin ortak çalışmalar yaptığı görülür.
ABD’de en çok tartışılan nokta, dinlerin siyasetteki rolüdür. Son dönemlerde, Amerikalılar, kilise ile devlet işlerinin ayrılmasının, dine düşmanlık olarak yorumlandığına inanmaktadır. Muhafazakârlar ve köktendinciler birleşip, Hıristiyan Hakları adı verilen siyasi bir hareket başlattı. Amaçları, Anayasa Mahkemesi’nin kürtaja izin vermesine ve devlet okullarında toplu duayı yasaklamasına tepki vererek Anayasa’nın ya da yasa maddelerinin değişmesini sağlamaktır.
Bazı gruplar inançlarını açıkça ilân etmekle birlikte, Amerikalıların çoğu için din, kişisel bir meseledir ve gündelik sohbetlerde gündeme getirilmez. Halkın çoğunluğu, ibadetini sessiz bir şekilde yapar. Kimi, geleneksel dinlerin bir mezhebinin üyesi olarak, kimi mezhebini belirlemeden dini cemaatlere girerek,
kimi de, örgütlü gruplara katılmadan bireysel olarak inancını yaşar. Amerikalıların onda dokuzu, bir dinin mensubudur. Yaklaşık % 70’i de dini bir cemaatin üyesidir.