Caz, Amerika‘da New Orleans, Louisiana’da hazırlanmış ve Dünya’nın dört bir yanında müziğin gidişatını değiştiren bir yeniliktir. Swing’in sıradışı kıvraklıklarını, Bebop’un karmaşıklığını ve doğaçlamanın yaratıcı melodilerini kapsar. İster Louis Armstrong ve Miles Davis gibi büyük sanatçılar tarafından çalınsın, ister en küçük kulüplerdeki kişiler tarafından çalınsın, Caz Müziği tamamen ifade, duygu, zaman zaman isyan ve hayatı dolu dolu yaşamak ile ilgilidir.
New Orleans Caz’ın doğuşundaki en önemli kent olduğunu söyleyebiliriz fakat aynı zamanda New Orleans’tan bağımsız olarak Memphis’te ve Kansas City’de, Dallas, St. Louis ve Kuzey Amerika’nın güneyindeki diğer şehirlerde benzer üsluplar ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Hatta Batı Hint Adaları’ndan Karayip müziği, Afrika’dan ritimler ve Amerika Birleşik Devletleri’nin güneyinden kilise melodileri ile harmanlanmış olduğunu dinlediğimiz zaman hissedebiliyoruz.
Her şey 1819’da New Orleans’ta kölelerin çalışmak zorunda olmadıkları pazar günleri toplandığı bir açık alan olan Congo Meydanı’nda başladı. (Congo Square, New Orleans) Ken Burns belgeseline göre, kendi ülkelerinin şarkılarıyla ileri geri sallanarak şarkı söyler, müzik çalar ve dans ederlerdi. Birçok büyük Caz Müzisyeni çaldığı, içinde arasındaki ilişkiyi hissetmiştir. Yine birçok büyük Caz Müzisyeni önceki Caz Stillerini yeniden yaşatmayı şüpheyle karşılamışlardır.
Ellis Marsalis, Kermit Ruffins, Irvin Mayfield, Troy “Trombone Shorty” Andrews. Bunlar, her şeyin başladığı yerde, New Orleans, Louisiana’da cazın güçlü kalmasını sağlayan yaşayan efsanelerden sadece birkaçıdır. Her müzik türü meyve ağaçları gibidir her birinin tadı, lezzeti ayrıdır fakat Caz Müziğinin yeri bende çok ayrıdır. Aslında günlük yaşantımıza bakacak olursak, günlük yaşantımızda bazen izlediğimiz filmde, bazen gittiğimiz bir restoranda bazen ise asansöre bindiğimizde çalan o güzel şarkılar. Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan, Billie Holiday o güzel eşsiz sesleri ile nasılda güzel yansıtmışlardır o dönemleri şarkılarında. Ve enstrumanlarıyla da yine müziğindeki hüznü, duygularını yansıtan Louis Armstrong, Duke Ellington, Miles Davis, Chet Baker, Dave Brubeck, Gil Evans. Her Caz dönemi ayrı ayrı hikayeleri anlatır bizlere. Tüm o dönemlerdeki Cinsiyetçilik, Irkçılık ve Ayrımcılığa rağmen anlatılamayan duyguların tercümanı olan Caz Müziği günümüzde de başta Amerika’da olmak üzere tüm Dünya’da festivaller, Jam Sessions, konser etkinlikleri, Caz Kulüpleri ile yaşatılmaktadır.