Astroloji, insanların tarihinin başlangıcından beri var olan bir disiplindir. Antik uygarlıklar, gökyüzünü inceleyerek ve gökyüzünde gördükleri yıldızları ve gezegenleri izleyerek zamanı ölçtüler. Bu gözlemler, zaman içinde gezegenlerin hareketlerinin ve gökyüzündeki yıldızların belirli bir düzen içinde yer aldığını gösterdi.
Antik uygarlıklar, gökyüzünün hareketlerinin insanlar üzerindeki etkisini de araştırdılar. Bu çalışmalar sonucunda astroloji, yani gökyüzü olaylarının insan hayatını etkileyebileceği fikri ortaya çıktı. Astroloji, insanların doğum anlarına ve gökyüzündeki gezegenlerin konumlarına dayalı olarak bir kişinin karakterini, yeteneklerini ve kaderini yorumlama fikriyle gelişti.
Astroloji tarihi, Batlamyus’un M.S. 2. yüzyılda yaptığı çalışmalarla başlar. Batlamyus, astronomi ve astrolojinin ilkelerini bir araya getirdi ve bu çalışmaları “Tetrabiblos” adlı kitabında topladı. Bu kitap, Batlamyus’un ölümünden sonra da popülerliğini korudu ve astrolojinin temel eserlerinden biri olarak kabul edildi.
Astroloji, Orta Çağ boyunca Avrupa’da da gelişti ve Batı astrolojisi olarak bilinen modern astroloji biçimini aldı. Modern astroloji, Batı astrolojisinin geleneklerini sürdürürken, özellikle psikoloji ve sembolizm gibi modern felsefi ve psikolojik yaklaşımları da dahil etmektedir.
Günümüzde, astroloji hala popüler bir disiplindir ve birçok kişi astrolojiyi, kişisel gelişim ve kendini tanıma aracı olarak kullanır. Ancak, astrolojinin bilimsel olarak kanıtlanmış bir temeli yoktur ve bilim camiası tarafından genellikle bir doğaüstü veya mitolojik disiplin olarak görülmektedir.