Arapça, giren demektir. Manâ olgunluğunu elde etmek üzere, tasavvuf yoluna giren kişiye, sâlik denir.…
MoreArapça, kuru şeylerin birbirine dokunarak ses çıkarması demektir. Bir çeşit azametle, ağacın gövdesinden tecellî yolu ile kâdiriyyet sıfatının ortaya çıkmasıdır. Bu da, kahredici heybet sıfatının ortaya çıkışlarından ibarettir. Bu tecellîye mazhar olan…
MoreSalt tek, yalnız, mücerred anlamına gelen Türkçe bir kelimedir. Sarı Saltuk’un, adı, bu kelimeden türemiştir. Dünya işlerinden sıyrılmış anlamına gelir. Bunlar ehl -i tecriddirler. Saltakıy, iki yandan saçakları sarkan ve Kalenderîler tarafından…
MoreArapça, herşeyin kendisine muhtaç olduğu, kendisinin de hiç bir şeye muhtaç olmadığını belirten bir kelime. Bu tâbiri, ilk defa kullananlardan biri olarak, Sühreverdi el-Maktûl gösterilmektedir. Ona göre samediyye, samedden türemiştir. O (yani…
MoreArapça, susmayı ifâde eden bir kelime. Dilin âfetlerinden korunmak üzere, az konuşmak veya sükûtu tercih etmek, malayânî konuşmamak tasavvufta esastır. Zira, hatâ ve günahların çoğu dilden neş’et etmektedir. O halde ona ket…
MoreHz. Muhammed (s) zamanında kullanılmış, Topkapı’da Mukaddes Emanetler bölümünde muhafaza edilen bayrak. İslâm’da bayrak, hicrî birinci senede kullanılmaya başlanmıştır. Hz. Peygamber (s), uzun bir mızrağa düz beyaz bir kumaş bağlayarak, ashabdan Ebû…
MoreSancak başlarına takılan küçük mushaflar hakkında kullanılan bir tâbir.…
MoreSeferde, Sancak-ı Şerif ile beraber bulunan sâdâttan olan zat hakkında bu tâbir kullanılır. Bunun yanında Sancak-ı Şerif altında bulunmak üzere bir kısım sâdât da sefere giderdi. Savaş sırasında Sancak-ı Şerif, altında bulunmak…
MoreSancak taşıyan kişiye denir. Aynı mânâda “alemdar” kelimesi de kullanılır. Tekkelerde bulunan sancakları korumakla ve tekke mensuplarının sancakla gittikleri zamanlarda, taşımakla görevli derviş hakkında kullanılan bir tâbirdir. Bu görev, tarikatta ilerlemiş kişilere…
MoreTürbelerde, mezarların üzerine tahtadan sandık şeklinde yapılan ve üstüne yeşil çuha örtülen yere denir.…
MoreArapça, küçük sandık demektir. Sedef ve fildişi kakmalı olur, içine, Hz. Peygamber’in (s) sakalından bir veya birkaç kıl, “enâm-ı şerif” yahut Kur’ân-ı Kerim konurdu. Bu küçük sandıklar, bazen gümüş ve altın ile…
MoreArapça, put demektir. Çoğulu asnâm. Kulu, Allah’a vuslattan alıkoyan her şey puttur. En büyük put nefistir. Nefsin ilahlaştırılmasını gösteren şu âyet ilginçtir: “Ey Muhammed (s), nefsinin hevasını ilâh edineni görmedin mi?” (Câsiye/23).…
MoreKavuk, börk, külah, fes ve emsali başlıklar üzerine sarılan tülbent veya şala verilen ad. Sosyal tabakalaşmaya göre, sarığın rengi ve biçimi farklı olur.…
MoreMevlevîlerin, sikke adı verilen başlıklarından “destarlı” olanlar hakkında kullanılan bir tâbirdir. Sarıklı olmayanlara, dal sikke denir. Sikkeye sarık sarma, Çelebi Efendi tarafından tekbirlendikten sonra gerçekleşebilirdi.…
MoreSuriye ve Anadolu’da bir esnaf tarikatı (XII-XVI. yüzyıl).…
MoreÇocuğu doğup ölen ve bu yüzden çocuk sahibi olmakta zorlanan bazı Anadolu yörelerindeki aileler, satma denen bir yola başvururlardı. Kadın hâmile kalınca, bir türbeye gider, oradaki yatıra çocuğunu satardı. Bazı yerlerde bu…
MoreEbu’s-Sa’ûdî’l-Cârihî (ö. 933/1527) tarafından kurulmuş bir tasavvuf okulu.…
MoreArapça, zikir çekilen tekke, savmaa anlamında bir terkip. Bu, sufînin, dikkatini dağıtmadan bir noktada topladığı, kendisini tefrikadan koruduğu manevî yerler ve hallerdir.…
MoreSeyyid Ahmed b. Muhammedi’l-Mâliki’s-Sâvî (ö. 1241/1825) tarafından kurulmuş, Halvetiyye’nin Derdiriyye şubesinin bir kolu olan tarikat.…
MoreDoğum tarihi ve yeri: Ankara, Türkiye, 17 Eylül 1970 Uyruğu: TC İş Tecrübesi:1994 – 1995: Bear Stearns Bank GmbH Frankfurt, Almanya Amerikan Menkul Kıymetler Satış Departmanında asistan Eylül 1996 – Mart 1998: Lehman…
MoreAltın başka hiç bir şeyin olmadığı gibi refah ve gücü simgeliyor. Asırlarca Altın ulusal egemenliğin nihai garantörüydü. Medeniyetler tarihi altının hikayesi diyebiliriz. İnsanlık medeniyetlerinin ilk günlerinden beri insanlık altın için her türlü…
MoreLooking around me I see some people who believe in the end of this crises and the start of better days. As we sit on the anniversary of the demise of Lehman…
MorePlace and date of birth: Ankara, Turkey, 17th September 1970 Professional Experience: 1994 – 1995: Bear Stearns Bank GmbH Frankfurt, Germany Assistant in the US Equity Sales Department Sept. 1996 – March 1998: Lehman Brothers Bank AG,…
MoreNiyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak…
Moreİslam dini, ilke olarak kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucu ibadetini belli şartlara bağlı olarak…
Moreİslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının…
MoreAllah’ın emir ve yasaklan elbetteki kulların iyiliği içindir. İslâm bilginleri, bütün hükümlerin insanların yararlarını gerçekleştirme amacına yönelik olduğu konusunda görüş birliği içindedirler. Allah’ın yapılmasını istediği şeylerde kullar için çok büyük faydalar, yasakladığı…
MoreAslen Kafkasya kökenli bir Türk olan Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’in oğlu olarak, babasının görevi dolayısıyla bulunduğu Gönen’de dünyaya gelen Ömer Seyfeddin, ilköğrenimini bitirmeden buradan ayrılıp babasıyla Ayancık’a gitmiş, bir süre sonra da…
MoreAsıl adı Ahmed Âgâh olan büyük şâir, kendi ifâdesiyle, “Yıldırım Bâyezid Han diyârı” ve “binbir türbeyle müştehir” “müslüman şehir” Üsküp’te dünyaya gelmiştir. Büyükbabası, bugün Sırbistan sınırları içinde yer alan Niş şehrinden 1877’de…
Moreİsmail Gaspıralı’nın, “1882 yılında Kazan’ın en belli başlı ailelerinden biri olan Akçuralardan Zühre Hanım’la” evliliğinden sekiz çocuk çocuk dünyâya gelmiş, bunlardan birisi de Şefika Gaspıralı omuştur. İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura’nın ifâdesiyle “fevkalade…
More