Siyahlar işe kendileri el koydular. Renkli Halkın İlerlemesi Ulusal Derneği (NAACP), Plessy-Ferguson davası sonunda Yüksek Mahkeme’nin 1896 yılında kabul ettiği yasal doktrini tersine çevirmekte kararlıydı; söz konusu doktrine göre, eğer “ayrı fakat eşit” tesisler sağlanıyorsa,…
MoreAfrikalı Amerikalılar savaş sonrası yıllarda giderek daha çok hareketlendiler. Savaş yıllarında, silahlı kuvvetlerde ve çalışma ortamında uygulanan ırk ayırımcılığına meydan okumuşlar ve sınırlı ilerlemeler sağlamışlardı. Milyonlarca siyah, daha iyi işler bulabilmek umuduyla güneydeki…
More1950’ler boyunca Amerikan toplumunu bir tekdüzelik duygusu sarmıştı. Gençler olsun yaşlılar olsun tek başlarına hareket edecekleri yerde grub yöntemlerini izliyor ve böylelikle herkeste bir uyum görülüyordu. Erkekler ve kadınlar İkinci Dünya Savaşı…
MoreDwight Eisenhower hükümetin sorumluluğu konusunda Yeni Düzen tarafından kurulan temel çerçeveyi kabul etmekle birlikte, başkanın rolünün sınırlanmasını sağlamaya çalıştı. “Dinamik muhafazakarlık” ya da “modern Cumhuriyetçilik” adı verdiği yaklaşımını “para konularında muhafazakar, insanlar…
MoreHarry Truman’ın ülke içi programlarına Adil Düzen adı verilmişti. Roosevelt’in Yeni Düzen’ini temel alan Truman, federal hükümetin ekonomik fırsatları ve toplumsal istikrarı güvence altına alması gerektiğine inanıyordu ve hükümetin rolünü küçültmeye kararlı muhafazakar…
Moreİkinci Dünya Savaşı’nı izleyen on beş yılda Soğuk Savaş gelişirken Amerika Birleşik Devletleri de inanılmaz bir ekonomik büyüme yaşadı. Savaş sayesinde gönenç yeniden başladı ve Amerika Birleşik Devletleri savaş sonrası dönemde dünyanın en…
MoreSoğuk Savaş A.B.D. dış politikasını şekillendirmekle kalmadı, ülke içi konularda da derin etkileri oldu. Amerikalılar uzun yıllar boyunca köklü bir yıkıcı faaliyetten korkmuşlar ve 1919-1920 yıllarındaki Kızıl Korkusu günlerinde hükümet Amerikan toplumu karşısında…
More1953’te başkanlığa gelen Dwight D.Eisenhower selefinden farklı bir kişiydi. Bir savaş kahramanıydı ve doğal, rahat davranışları sayesinde halk tarafından çok seviliyordu. “Ike’yi seviyorum” (I like Ike), o günlerde her yerde görülen seçim sloganıydı. Cumhuriyetçilerin başkan…
MoreAmerika Birleşik Devletleri bir yandan komünist ideolojinin Avrupa’da yeni yandaşlar bulmasını önlemeye çalışırken bir yandan da başka yerlerde karşılaşılan sorunlarla uğraşıyordu. Amerikalılar, Çin’de Mao Zedong’un ve komünist partinin sağladığı ilerlemeleri kuşkuyla izliyorlardı. İkinci…
MoreSovyetler Birliği’nin çevrelenmesi, Amerika’nın savaş sonrası politikasını oluşturdu. Moskova’daki A.B.D. büyükelçiliğinin yüksek dereceli memurlarından biri olan George Kennan 1946’da Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği uzun bir telgrafta yeni yaklaşımı açıkladı. Yaptığı çözümlemeyi, ülkeye geri döndükten…
MoreSoğuk Savaş, savaş sonrası dünyasının alacağı biçim konusundaki anlaşmazlıkların Amerika Birleşik Devletleri’yle Sovyetler Birliği arasında şüphe ve güvensizlik yaratması sonucu gelişti. İlk çatışma Polonya konusunda ortaya çıktı. Moskova, Sovyet etkisi altında kalacak bir…
MoreHarry Truman savaş sona ermeden önce Franklin D.Roosevelt’in yerine başkanlığa geçti. Gösterişli bir kişiliğe sahip bulunmayan, önce Demokrat Parti’nin Missouri senatörlüğü ve daha sonra da başkan yardımcılığı görevi yapan Truman, başlangıçta Amerika Birleşik Devletleri’ni…
MoreSoğuk Savaş, savaş sonrası yıllarının başlarındaki en önemli politika sorunu olmuştur. Bu olgu Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında süregelen anlaşmazlıkların bir ürünüydü. Amerikan birlikleri, 1918 yılında Müttefiklerin Bolşevik karşıtı güçler…
More“Yeni, çok daha iyi, insan gururuna sonsuza kadar saygı gösterilecek bir dünya istiyoruz” Başkan Harry S.Truman – 1945 Amerika Birleşik Devletleri İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından gelen yıllarda küresel olaylara egemen oldu. Bu…
MoreAmerika Birleşik Devletleri’nde 1920’ler boyunca göreli bir görkem yaşanmakla birlikte, çelik, otomobil, lastik ve dokuma endüstrilerinde çalışan işçiler, diğer pek çok işçiden daha az yarar sağladılar. Bu endüstrilerin çoğundaki çalışma koşulları bir önceki…
MoreBüyük Okyanus’taki savaş Almanya teslim olduktan sonra da sürdü ve en şiddetli son çatışmalar orada yapıldı. Haziran 1944’te başlayan Filipinler Denizi çatışması Japon donanmasının altını üstüne getirdi ve Japonya Başbakanı Tojo istifa etmek…
MoreMüttefiklerin savaş çabalarının yanı sıra, savaş amaçlarına ilişkin bir dizi önemli uluslararası toplantı düzenlendi. Bunlardan birincisi Ağustos 1941’de, Amerika Birleşik Devletleri henüz savaşa katılmadığı ve askeri durumun umutsuz göründüğü bir sırada, Başkan…
MoreBu arada A.B.D. güçleri Büyük Okyanus’ta da ilerliyorlardı. A.B.D. birliklerinin 1942 başlarında Filipinler’de teslim olmak zorunda kalmalarına karşılık, Müttefikler bunu izleyen aylarda toparlandılar. General James “Jimmy” Doolitle kumandasındaki A.B.D. bombardıman uçakları Nisan ayında Tokyo’ya…
MoreBatılı Müttefikler, Amerika Birleşik Devletleri savaşa katıldıktan kısa bir süre sonra, askeri faaliyetin düşman güçlerinin ana çekirdeğinin bulunduğu Avrupa’da yoğunlaştırılmasına ve Büyük Okyanus alanının ikincil önem taşımasına karar verdiler. İngiliz birlikleri 1942…
MorePek çok Amerikalının Avrupa’daki savaşı endişe içinde izlediği günlerde, Asya’da gerilim giderek artıyordu. Stratejik konumunu geliştirme fırsatını yakalamış olan Japonya, üstünlüğünü tüm Büyük Okyanus’a yayacak bir “yeni düzen” ilan etti. Nazi Almanyası…
MoreRoosevelt’in ikinci görev döneminin başlamasından kısa bir süre sonra ülke içi programları, sıradan Amerikalıların pek az farkına vardığı yeni bir tehlikenin gölgesinde kaldı; bunlar, Japonya, İtalya ve Almanya’daki totaliter rejimlerin yayılmacı planlarıydı. Japonya…
MoreCumhuriyetçi Parti 1936’da Roosevelt’e rakip olarak, Kansas’ın oldukça liberal Valisi Alfred M.Landon’u başkan adayı gösterdi. Yeni Düzen karşısındaki tüm yakınmalara karşın, Roosevelt 1932’de olduğundan daha büyük bir zafer kazandı. Halkın oyunun yüzde 60’ını aldı…
MoreYeni Düzen’in ilk yıllarında olağanüstü sayıda bir dizi yasa girişimlerinde bulunuldu ve üretimde ve fiyatlarda çarpıcı yükselmeler başarıldıysa da, bunalım sona erdirilemedi. O günlerde karşılaşılan sorunlar hafifletildi, ama yeni talepler ortaya çıktı. İş çevreleri…
More1933 yılında Ulusal Endüstriyel Güçlenme Yasası (National Industrial Recovery Act – NIRA) ile kurulan Ulusal Güçlenme Dairesi (National Recovery Administration – NRA), adil rekabet kuralları koyarak kıyasıya rekabeti önlemeye ve böylelikle daha…
MoreÜlke sorunlarının çoğunun daha fazla devlet müdahalesi sayesinde çözümlenebileceği inancı, Yeni Düzen yıllarının bir özelliğiydi. Sözgelimi, Kongre, çiftçilere ekonomik yardım sağlamak amacıyla 1933’te Tarımsal Ayarlama Yasası’nı (Agricultural Adjustment Act – AAA) kabul etti. Yasa’nın…
More1933 yılında milyonlarca Amerikalı işsizdi. Ekmek kuyrukları pek çok kentte alışılmış bir görüntü oluşturuyordu. Yüz binlerce kişi, yiyecek, iş ve barınak bulabilmek amacıyla ülkede başıboş dolaşıyordu. Sevilen bir şarkının nakaratı, “Kardeşim on sent verebilir…
More“Demokrasinin büyük silah deposu olmalıyız.” Başkan Franklin D.Roosevelt – 1941 Yeni Başkan Franklin Roosevelt 1933’te, halkı Yeni Düzen (New Deal) adı verilen programının etrafında hızla toplayan bir güven ve iyimserlik havası yarattı. Başkan,…
MoreEkim 1929’da menkul değerler borsası çöktü ve piyasadaki kağıtların yüzde kırkının değerini yok etti. Buna karşılık, politikacılar ve endüstri liderleri, borsa çöktükten sonra bile, ülke ekonomisinin geleceği hakkında iyimser beklentilerini açıklamayı sürdürdüler; fakat,…
MoreBazı Amerikalılar, giderek gelişen bir kentsel ve laik toplum ile eski kırsal gelenekler çatıştıkça, dikkatlerini aile ve din üzerine yoğunlaştırarak, 1920’lerdeki çağdaş yaşamın özellikleri karşısındaki hoşnutsuzluklarını gösterdiler. Sözgelimi, profesyonel bir beyzbol oyuncusuyken…
More1920’lerde yabancı göçüne getirilen sınırlamalar A.B.D. politikasında önemli bir değişiklik oluşturdu. Göç, XIX. yüzyıl sonlarında büyük ölçüde artmış ve XX. yüzyılın başlarında en yüksek düzeyine erişmişti. Sözgelimi, Amerika Birleşik Devletleri’ne 1900-1915 arasında, pek çoğu…
More