Farsça ve Arapça iki kelimeden oluşmuş “Elest Toplantısı” anlamında bir tabir. A’raf suresi’nin 172 nolu âyetinde Allah ruhlara “Elestü bi-Rabbiküm” (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?) sorusunu yöneltince ruhlar “Belâ” (Evet) dediler, işte…
MoreArapça, cömertçe sarfetmek, harcamak demektir. Bir kimsenin, en son gücünün yettiği bir çaba ile Allah’a yönelmesi. Allah’ı tüm sevdiklerine tercih etmesidir. Bezl-i nefs, isar-ı nefs : Fedakarlık, Bezlu’l-Muhac Çok sevilen şeylerin Hak…
MoreArapça’da beyaz anlamına gelen bir kelime. el-Aklu’l-Evvel yani ilk Akıl. Zira, amâ’nın merkezi olup, gayb karanlığından ilk ayrılan şey beyzâ’dır. Feleğinin nuru en fazla olan yine odur. İlk aklın beyazlığı, gaybın siyahlığına…
MoreArapça, “satmak” anlamına gelen “bey” den türemiştir. Mürşid’den el almak, ona söz vermek. “Seninle bey’atleşenler, gerçekte Allah’la bey’atleşmiştir. (Feth/10) âyeti, Rıdvan ağacı altında Sahabe-i Kiram’ın Peygamber Efendimiz (s)’e, ölene kadar uyup düşmanla…
MoreArapça yırtıcı Doğan kuşuna derler. Allah, uyarmak istediği kullarının üzerine, avcı niteliğindeki Doğan kuşu gibi olan velîlerini salar. Bunlar, avı yakalar, sülük ettirir. Mevlâ’sının önüne bırakır, yani hedefe eriştirir. Abdülkâdir Geylânî, Seyyid…
MoreKırşehir dolaylarında çıkan ve kendisinden oyularak vazo, masa, sürahi vs. gibi eşyalar yapılan balgamî tür taşa, Alevîler ve Bektaşîler “Balım Taşı” derler. Onlara göre bu taş, Balım Sultan’ın kerâmetiyle çıkmıştır. Teslim Taşı,…
MoreArapça, menzillerde yol alma, mesafe alma, biri iniş, biri çıkış durumunda bulunan iki kişinin yüzyüze gelmesi. Hakk’ın, kulun kalbinde kendine doğru gelme isteğini yaratması ve bu münasebetle karşılaşma halinin meydana gelmesi. Çıkış…
MoreArapça, fısıldaşmak, gizlice söyleşmek demektir. Allah’a hafif sesle fısıltı halinde yalvaran, dua eden kulun, Rabbisine olan bu davranışına, münâcât denir. Sûfi, sadık kul, nefs, kalp, akıl ve ruhunun birlikteliğiyle Allah’la beraberliğini yaşar…
MoreArapça, ortaya çıkarmak demektir. Tasavvufta velilerin kalblerindeki gaybî işlerin ortaya çıkması, bir hususun keşif yoluyla bilinmesi gibi anlamlara gelir. Muhyiddin ibn Arabi, mükaşefenin konusu, manalar, yani gözle görünmeyen şeyler iken; müşahedeninki gözle…
MoreArapça; tekil, tekleşmiş gibi anlamlara gelir. Rical-i gaybden bir grub. Bu husustaki hadis-i şerif şu şekildedir: Hz. Resulullah (s.) “Müfredler geçti” deyince, ashab-ı kiram “ya Resulullah (s.) müfredler kimdir?” diye sorar. “Onlar…
MoreArapça, soyulmuş, çıplak, sırf, bileşik olmayan anlamını ihtiva eden bir kelime. Evlenmemiş kişiye de mücerred denir. Tecrid ehli, kendini, dünya alâkasından kesmiştir. Bu deyimle ilgili “mücerred pak, müteehhil hak” atasözü kullanılır ki…
MoreArapça, vuruşmak, döğüşmek, harbetmek anlamında bir kelime. Bütün masivadan sıyrılmak suretiyle, Allah’a duyulan ihtiyacın sıdk üzere olması. Nefsin, Hakk’ın rızasını kazanmak yolunda harcanmasına mücâhede denmiştir. Nefse şehvet sütü emzirmeyi terketmek, kalbi, istek…
MoreArapça, yeni başlayan, acemi demektir. Bir şeyi yeni öğrenmeye başlayan öğrencilere, mübtedî (işin başında) denir. Tasavvufî olarak, tam anlamıyla kendini Allah’a vererek, tasavvufî sulûke azm kuvveti ile başlayan kişi anlamına gelir. Bu…
MoreArapça, sohbet arkadaşı demektir. Alevîlere erginlik çağına gelen iki kişi, aynı zamanda Alevîliğe girerler, bunlar birbirlerinin sahib ve “musahib”i olurlardı. Bu, hicretin hemen akabinde Hz. Peygamber (s.)’in Mekke’li ve Medine’li müslümanları kardeşleştirmesi…
MoreArapça, parmaklar bitişik, eller düz ve açık olarak iki kişinin tokalaşması demektir. Musafaha sünnettir. Bu, bir tür selamlaşmadır. Mevleviler, iki kişi aynı anda birbirlerinin ellerini öpmek suretiyle musafaha yaparlardı.…
MoreArapça, ayak anlamına gelir. Uğur ve meymenet gibi mânâları da vardır. Sûfiler misafirlerini, uğurlarken “hoş geldiniz, kademler getirdiniz, hayırlara karşı; Hak erenler gözcünüz, bekçiniz olsun” diye uğurlarlar. Gelen misafir de kapıda şu…
MoreArapça, hayırlı olanı istemeyi ifade eder. Hakkında tereddüt duyulan, kararsızlık bulunan bazı işlerin hayırlı olup olmadığını anlamak üzere rüyaya yatmak, islamî literatürde istihare şeklinde değerlendirilir. Ancak hayırlı olduğu bilinen konularda istihareye gerek…
MoreArapça, yardım istemek demektir. İstimdad manasında da kullanılır. Her türlü yardım Allah’dan gelir. Himmet sahibi, kurbet ehli, muhlis, mü’min kulların duası, ilâhî yardımın daha çabuk gelmesine sebep olur. “Günahsız ağızdan dua, isteyiniz”…
MoreHüseyin Üneş, 1981 yılında doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da devam ettirdi. Üniversite eğitimini ise İstanbul Maltepe Üniversitesi- İletişim Fakültesinde tamamladı. Hüseyin Üneş, ticari serüvenine 1998’de 18 yaşında inşaat ve petrol…
Moreİyi huylu prostat büyümesi (BPH), prostatitis (prostat) ve kronik idrar yolları enfeksiyonu, bugün dünya insanlarının (1.350.000.000) büyük bir problemidir. *Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde bir çok faydaları vardır. Sebze olarak…
MoreBALIN TIBBİ AÇILIMI: Meyve şekeri % 39,Üzüm şekeri % 34, Su % 18, kamış şekeri % 0.4,protein maddeleri% 0.3, nişasta % 4.8, madeni tuzlar% 0.2, mineral maddeleri % 1.3, organik asitler %…
MoreMayhoş, sulu ve sert olan limon ayvası ile, tatlı daha yumuşak fakat sulu olmayan ekmek ayvası olmak üzere iki çeşidi vardır. Çiçekleri zamanında toplanıp gölgede kurutularak saklanır. Vitamin mineral ve şeker açısından…
MoreAltıncık, Ölçüçiçeği, Tıbbi Öküzgözü, Tıbbi Nergis olarak ta bilinir. Sapı ve yaprakları etlidir , tutulduğunda, sanki yapışkanmış duygusu verir. Sabahları saat yediden sonra da çiçekleri kapalı kalmayı sürdürdüklerinde, o gün yağmur yağacak…
MoreYabani sarımsak ta denilir. Bitki daha görünmeden keskin sarımsak kokusu duyulur. İlkbaharın müjdecisi ayısarmısağı, nemli çayırlarda , gölgeli ve nemli dere kıyılarında, çalılıkların altında, karanlık yapraklı ağaç ormanlarında, kuytu yerlerde yetişir. Ayısarmısağı,…
MoreKırkkilitotu veya Zemberekotu olarakta tanınır. Tarlalarda, demiryollarının kıyılarında ve eğimli yerlerde yetişir. Balçıklı toprakta yetişenleri en şifalı olanlarıdır. Yatiştiği yere göre % 3-16 silisik asit içerir ve bu oran onun şifalı etkinliğini…
MoreHalk dilinde, Şebnemli, Aslanayağı, Tavşanayağı, Hizmetçikız, Kadınmantosu olarak da bilinir.En çok, orman ve yol kıyılarında, bayırlarda, yüksek yerlerdeki nemli çayırlarda ve dağlık bölgelerde yetişir. Güzel görünümlü, 7-9 parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir. Oldukça…
MoreMaydanoz türünde bir bitkidir. Beyaza çalan yaprakları, meyvesinde iki tane birbirine yapışık şifalı tohumlarının kendine özgü kokusu vardır. Nisan ve Mayıs sonuna kadar dikilen tohumları filizlenince bir buçuk karış aralıklarla seyreltilir. Kuru…
MoreBu bitki hendeklerde, orman kıyılarında, eğimli çayırlarda, ağaçları kesilmiş orman bölgelerinde yetişir.Tüylü ve altın sarısı çiçeklerle bezeli sapı 80 cm kadar yükselebilir. Çiçekleri Temmuzdan Ekim’e kadar toplanabilir. *Altınbaşak’ın çiçekleri ve yaprakları serinletici…
MoreBallıbabagillerden olan Adaçayı, Dişotu ve Meryemiye diye de tanınır. Akdeniz kıyılarının kır bitkisidir. Ülkemizde kışın sert geçmediği yörelerde, bahçelerde de tohumlardan üretilir. Hafif kireçli, kolay su geçiren, kuru toprakları sever. Tohumları Nisan…
MoreKüçük ve bayağı görmek. Derviş, âlemi Morlukla görecektir. Yani, kendi dışında herşeyi, iyi ve güzel görecektir. Bir başka deyişle, dış âlemde iyi ve güzeli yakalayabilmelidir. Şeyhin biri, dervişleriyle giderken bir kedi leşiyle…
More