Bir şeyin olması, yahut olmaması için canını, başını verircesine kendini ortaya koyup çalışmak anlamına gelir. Şâhîn’in,
Evvel eşiğine koydum başımı İçeri aldılar, döktüm yaşımı Erenler yolunda gör savaşımı Koç kurban dediler, inana geldim. Dörtlüğünde olduğu gibi maddî anlamda “eşiğe baş koymak” tarzında söylemekle birlikte “ben bu yola baş koydum” tarzında manevî anlamda da söylenir. Eşiğe baş koymak, teslimiyet manasınadır. Nakşbendîlik tarihi içinde, şeyhine bağlılığını göstermek üzere, bütün bir gece kar altında, onun kapısının eşiğine başını koymak, tasavvufî bağlılık ve sadâkat misali olarak gösterilir.