Hitit başkenti Hattuşa (Boğazköy) Çorum ilinin Boğazkale ilçesindedir. Kentin tarihsel geçmişi M.Ö. VI. binyıla kadar uzanır. Sürekli yerleşim ise M.Ö. III. binyılın sonlarından itibaren başlamıştır. M.Ö. XIX. yüzyılda Hattuş adıyla, içinde Asurlu tüccarların da yaşadığı bir pazar yeri ve beylik merkeziydi. M.Ö. XVII. yüzyılın ortalarına doğru yakılıp yıkılan bu kent çok geçmeden Hattuşa adıyla yeniden kuruldu ise de M.Ö. 1180 yıllarından sonra önemini tamamen yitirdi. M.Ö. XII/XI. yüzyılda Büyükkaya’da küçük bir Demir Çağ yerleşmesi kuruldu ve burası M.Ö. IX.-VIII. yüzyıllarda giderek büyüyerek bir Frig kalesine dönüşmüştür.
Önceleri kuzeydeki alçak alanda kurulan Hattuşa, I. Şuppiluliluma’dan sonra güneydeki Yukarı Şehir’in inşa olunmasıyla etkinliğini imparatorluğun yıkılışına kadar sürdürdü. Yukarı Şehir’de törensel amaçlara hizmet etmek üzere 31 tapınak saptandı. Dinsel törenler sırasında uçtaki Yer Kapı’nın (Sfenksli Kapı) da önemli bir işlevi vardı. Buradaki 71 m’lik yer altı geçidi yine törensel amaçlara hizmet etmekteydi. Halka ait konutlar ve mahalleler Yukarı Şehrin dışında tutulmuştu. Arslanlı Kapı’nın iki yanında, kenti kötülüklerden koruyan kükrer durumda iki arslan kabartması vardır.
Hitit mimarlığında resmî yapıların duvarlarında çoğu kez kesme taş bloklardan yararlanılmıştı. Birbirine son derece usta geçmelerle kenetlenen bu bloklar üzerinde de, güneşte kurutulmuş kerpiçler, sıralar hâlinde yerleştiriliyordu. Duvarların direncini artırmak üzere sık sık ahşap hatıllar ve dikmeler kullanılıyor, bunların üzeri sıvanıyordu. Tahta dikmelerin taş duvar içine çakılabilmesi için döşek taşları üzerine yuvalar açılıyordu. Yumuşak zeminler üzerinde kurulacak olan duvarların temelleri ahşap bir yatak üzerine oturtuluyordu. Kimi önemli yapılarda kapı eşikleri, Büyük Tapınak’ta olduğu gibi tek parça taş bloklardan oyulmuştu.