Demokrat Partili eski Georgia valisi Jimmy Carter 1976’da başkalık seçimini kazandı. Kampanya sırasında kendisini Washington politikalarının dışında bir kimse olarak tanıtmış ve yönetime yeni bir yaklaşım getireceği vaadinde bulunmuştu; fakat, ulusal düzeydeki deneyimsizliği yüzünden görevdeki ilk günlerden başlayarak sıkıntılarla karşılaştı. Bir deniz subayı olarak mühendislik eğitimi almış bulunduğu için bir teknokrat görünümü veriyordu. Halbuki Amerikalılar kendilerini sıkıntılı günlerden çıkaracak daha hareketli birini istiyorlardı.
Ekonomik konularda Carter önceleri bir aşırı harcama politikası güttü. Para politikasından sorumlu olan Federal Rezerv Kurulu açığı kapatmak için para arzını arttırınca enflasyon her yıl yüzde 10 yükselmeye başladı. Carter enflasyonu yavaşlatmak amacıyla bütçe kesintilerine gitti; ancak bu kesintiler, Demokrat parti politikasının temelini oluşturan toplumsal programları etkiledi. Görev süresinin sonlarında bütçe açıkları hala kapatılamamıştı ve hisse senedi fiyatlarının düşüp faizlerin yükselmesi de iş çevrelerinin yönetime yabancılaştığının bir göstergesiydi.
Carter ayrıca, etkili bir enerji politikası geliştirmekteki başarısızlığı yüzünden de eleştiriliyordu. “Savaşın ahlaki eşiti” adını verdiği ve dışardan petrol alımına bağlı kalmayı azaltacak kapsamlı bir program sundu. Muhalifleri bunu Kongre’de engellediler.
Carter kendisini halkçı olarak tanımlamakla birlikte siyasal öncelikleri hiçbir zaman tümüyle açık değildi. Hükümetin koruyucu rolünü destekliyordu; fakat sonradan, hükümetin ekonomi üzerindeki kontrolünü kaldıran bir süreç başlattı. Bir önceki yüzyılda uygulanan belirli sınırlamaların rekabeti engellediğini ve tüketici fiyatlarını yükselttiğini ileri sürerek, petrol endüstrisi ile havayolu, demiryolu ve kamyon taşımacılığında kontrollerin kaldırılmasından yana oldu.
Carter Demokrat Parti’nin önderliğini yeniden kurmak istiyordu; fakat, çabaları sonunda ne halkın ne de Kongre’nin desteğini sağlayabildi. Görev süresinin sonlarında halkın yüzde 77’si onun aleyhindeydi ve Amerikalılar yeniden Cumhuriyetçi Parti’ye yöneliyorlardı.