W.C. Handy’nin “St Louis Blues” adlı şarkısı 20. yüzyılın en çok yorumlanan parçalardan biridir. Bessie Smith’in 1925 yılında, Louis Armstrong’un (1900-1971) korneti eşliğindeki yorumu en bilinenidir. Üç büyük yetenek yeni müzik tarzında birleşmişti. (Besteci, yorumcu, enstrümantalist). “Caz”ın anlamı tam olarak bilinmemekle beraber seks sözcüğünden türediği kesindir. 20. yüzyılda New Orleans’da doğan caz, ragtime’ı, köle şarkılarını ve nefesli çalgıları birleştirdi. En temel özelliği esnekliğiydi. Canlı programlarda müzisyenler, bir şarkıyı asla 2 kez aynı şekilde yorumlamazlardı. Notalarda ve sözlerde doğaçlama yapılırdı.
Jelly Roll Morton (1885-1941), Duke Ellington (1899-1974), Louis Armstrong, Benny Goodman (1909-1986), Bix Beiderbecke (1903-1931), Billie Holiday (1915-1959), Ella Fitzgerald (1918-1996) gibi besteci ve yorumcularıyla caz, 1920’lerden 1940’lı yıllara kadar Amerikan popüler müziğine hakimdi. 1930’lu ve 1940’lı yıllarda, Glenn Miller ( 1909-1944) ve William “Count” Basie (1904-1984) gibi şeflerin yönetimindeki büyük orkestralarla icra edilmeye başlandı. 1940’lı yılların sonunda be-bop denilen ve daha çok zihne hitap eden enstrümantal caz ilgi görmeye başladı. Bu türün yorumcuları arasında trompetçi Dizzy Gillespie (1917-1993) ve Charlie Parker (1920-1955)’i sayabiliriz. Trompetçi Miles Davis (1926-1991) ise, klasik müzik dahil olmak üzere pekçok müzik türünden esinlenmiş ve bu etkileri “Sketches from Spain” adlı bestesinde birleştirmişti.