Arapça, kaçmak demektir. Halktan Hakk’a kaçmak. Bunun birkaç mertebesi vardır. İlki cehilden bilgiye kaçmak, ikincisi haberden sunuda (işitmekten görmeye) kaçmak, üçüncüsü Hakk’ın gayrisi herşeyden hatta şuhûddan da kaçmak. Kur’an-ı Kerim’de de bu hususa şu âyetle işaret olunur: “Allah’a kaçınız” (Zâriyat/50). Kul, korktuğu şeyden firar eder, kaçar. Bu âyete göre Allah’tan başka hiçbir şey, sığınılacak bir dost değildir. Hatta “mallarınız, evlatlarınız bir fitnedir…” (Tegabun/15) . Bunun için “Ağaca dayanma kurur, duvara dayanma yıkılır, insana dayanma ölür, dayan kul Allah’a dayan” yani Allah’a kaç O’na sığın denmiştir.