Bush, 2001’den 2009’a kadar hizmet veren ABD’nin 43. başkanıydı. Görevde bulunduğu zaman, 11 Eylül 2001’deki terörist saldırılarla başlayan tartışmalı ‘teröre karşı savaş’ hakim oldu.
Bush, 6 Temmuz 1946’da Connecticut, New Haven’da doğdu, ancak babası, gelecekteki Başkan George HW Bush (1989-1993 ofisinde), petrol işinde servetini denemek ve servetini kazanmak için aileyi taşıdığında Teksas’ta büyüdü. Bush, Yale Üniversitesi’nde eğitim gördü. 1968’de bir pilot olarak Texas Air National Guard’a kaydoldu ve bu nedenle Vietnam Savaşı taslağına uygun değildi. Savaş Mürettebatı Eğitim Okulunda iki yıl görev yaptı. 1975 yılında MBA derecesini aldıktan sonra, petrol endüstrisinde çalışmak için Teksas’a döndü. 1978’de Temsilciler Meclisi’nde başarısız oldu. 1988 yılında Bush babasının başarılı başkanlık teklifi için ücretli bir kampanya danışmanı olarak çalıştı. Bu süre zarfında hayatında önemli bir dönüm noktasına ulaştı, ağır içkisini bırakma ve tekrar doğmuş bir Hıristiyan olma sözü verdi.
1980’lerin sonlarında Bush, Texas Rangers beyzbol kulübündeki hisselerini satarak bağımsız olarak zengindi. 1994 yılında Teksas valiliği için koştu ve kazandı. Dört yıl sonra yeniden seçildi. 2000 yılına gelindiğinde, cumhurbaşkanlığı adaylığı için, sosyal hizmetleri muhtaçlara sunmak için federal fonları kullanmak için kiliselerin ve yardım kuruluşlarının kullanılmasını içeren ‘merhametli muhafazakârlığın’ sosyal politikalarını ilan etti. Adaylığı kazandıktan sonra Bush, Demokrat Al Gore’a karşı koştu. Başkanlık tarihinin en yakın yarışlarından biriydi, ancak çok sayıda mahkeme zorluğu ve yeniden anlatımından sonra Bush kazanan ilan edildi. Babasını Oval Ofis’e kadar takip eden sadece ikinci oğul oldu.
Birçok Amerikalı için Bush’un cumhurbaşkanlığı olarak meşruiyeti konusunda şüpheler 11 Eylül 2001’de İslami köktendincilerin New York ve Washington DC’ye terörist saldırılar düzenledikleri ve neredeyse 3.000 kişinin ölümüne neden olduğu anlaşıldı. Bush, ABD’nin terörizmle savaştığını ilan etti ve bu, yönetiminin belirleyici politikası haline geldi. Terörle savaşının bir parçası olarak Bush, 2001’de Afganistan ve 2003’te Irak’ın istila edilmesini emretti.
Bush, 2004’te Beyaz Saray’a tekrar seçildi, ancak hükümetinin Ağustos 2005’te New Orleans’ı harap eden Katrina Kasırgası doğal afetine tepkisinin eleştirisi, Bush’un popülaritesindeki terminal düşüşünün başlangıcı oldu.
2008 yılına kadar Bush yönetiminin onaylanmaması, büyük ölçüde Irak’ta devam eden savaş nedeniyle hem yurtiçinde hem de yurtdışında keskin bir artış gösterdi. Bağdat’taki Abu Ghraib hapishanesinde mahkumların istismarını ve Guantanamo, Küba’daki Camp X-Ray gibi tesislerde terörist şüphelilerin muamelesini içeren skandallar da ABD’nin uluslararası duruşunu zayıflatmak için çok şey yapmıştı.
Bush dönem başkanlığının son ayları ABD ekonomisinin durgunluğa girmesi, ‘asal’ ipotek krizi ve müteakip bankacılık krizi ile gölgelendi. Bush’un ofisten ayrılması, birçok eleştirmen tarafından ABD’nin dünyadaki imajını geri yükleme fırsatı olarak görülüyordu.