Cem Sultan’la Taht Kavgası
Fatih Sultan Mehmed’in ölümünden sonra, Amasya’da vali bulunan II. Bayezid, Konya’daki kardeşi Cem’den daha önce davranarak İstanbul’a gelip tahta çıktı. Saltanatı ele geçirmek isteyen Cem kuvvetleriyle Bursa’yı ele geçirdi ve ağabeyine haber göndererek ülkenin aralarında paylaşılmasını istedi. Bunu kabul etmeyen Sultan II. Bayezid, Cem’in üzerine yürüdü. Savaşı kaybeden Cem Kahire’ye Memlûk Sultanı’nın yanına sığındı. 1482 yılında tekrar Anadolu’ya dönen Cem Sultan, Adana’ya geldi ve burada Karamanoğlu Kasım Bey’le birleşti. Konya üzerine yürüdü ise de şehri alamadı. Üzerine gönderilen kuvvetlerin karşısında tutunamayan Cem, Rodos Şövalyeleri’nin yardımıyla Rumeli’ye geçmek için Rodos’a kaçtı. Ancak Rodos Şövalyeleri bir yandan Bayezid’den çok miktarda para alırken, diğer yandan Fransa’da birçok yeri dolaştırdıktan sonra Papa’ya teslim ettiler. Papa, Cem’den Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması yolunda faydalanmak istiyordu. Bu sırada Fransa Kralı İtalya topraklarına girerek Papa’dan Cem’i zorla aldı. Ancak daha sonra fazla yaşamayan Cem 1495 tarihinde öldü. Papa tarafından zehirletildiği de rivayet edilir.
Denizlerde ve Denizaşırı Ülkelerde Fetihler
Sultan II. Bayezid zamanında batıda Venedikliler’le savaşlar yapıldı. Modon, Koron ve Navarin limanları ele geçirildi. Bu arada Kemal ve Burak Reis idaresindeki Osmanlı donanması bir Venedik donanmasını yenmeyi başardı. Burak Reis bu savaşta şehit oldu. Karadeniz’de ise Kili ve Akkerman Kaleleri ele geçirildi.
Osmanlı-Memlûk İlişkileri
Fatih Sultan Mehmed zamanında Hicaz Su Yolları meselesinden bozulan Osmanlı-Memlûk ilişkileri, Cem’in Memlûklar tarafından korunması, Dulkadıroğulları’nın Memlûklar’a karşı Osmanlılar’dan yardım istemesi ve Çukurova’daki Ramazanoğulları Beyliği üzerinde siyasî hâkimiyet kurma meselesi yüzünden savaşa dönüştü (1485). Hersekzâde Ahmed Paşa idaresindeki Osmanlı orduları Memlûklar’a yenildi. Daha sonra yapılan bazı savaşları da Memlûklar kazandılar. Ancak malî bakımdan oldukça sıkıntıya düşmüşlerdi. Bu arada Tunus Sultanı’nın araya girmesiyle 1491 yılında barış yapıldı.
Osmanlı-İran İliikileri
İran’da Erdebil şehrindeki Şeyh Safiyüddin (1253-1334), Şiî Tarikatı’nı yeni baştan kurmuş ve propagandaya başlamıştı. 1447 yılında tarikatın başına geçen şeyh Cüneyd, dinî bir devlet kurmak için harekete geçti. Uzun Hasan’dan himaye gördü. Çukurova’daki Varsak AŞireti üzerinde oldukça etkili oldu. Ancak Gürcüler’le çarpışırken öldürüldü. Yerine oğlu Haydar, O’nun 1488 yılındaki ölümünden sonra ise Akkoyunlu Yakub Bey’in ölümüyle Safevîler’in başına ismail geçti. 1502 yılında Azerbaycan’ı ele geçiren Şah İsmail daha sonra Şiraz ve Bağdat’ı ele geçirdi. Akkoyunlu Devleti’ni ülkesine kattı. Şah İsmail iyice güçlendikten sonra Anadolu’daki Alevîler’i tamamen kendisine bağlamak için Anadolu’ya müritlerini yollayarak propagandaya başladı. Bazı Halifeler Şah adına isyanlar çıkardılar. Bunlardan en önemlisi Nur Ali Halife ile şahkulu (veya şeytan Kulu) isyanıdır. Antalya yöresinden hareketle isyanı genişleten Şahkulu Kütahya’ya kadar geldi. Üzerine gelen Karagöz Paşa’yı yenerek öldürdü. Daha sonra Karaman Beylerbeyi Haydar Bey’i de öldüren Şahkulu’nun üzerine Sadrazam Ali Paşa gönderildi. Ali Paşa, Kütahya yakınlarında Şahkulu’nu yendi, Şahkulu bu savaşta öldürüldü (1511). Ancak Veziriâzam da savaş sırasında öldürüldü.