Allah’a ve Hz. Muhammed’in Allah tarafndan getirip haber verdiği şeylere yürekten inanan kimse mümindir. Böyle bir kimse, herhangi bir sebeple ibadet görevini yapmaz ve haram olan şeylerden saknmazsa imann yitirmiş olmaz. Çünkü iman ile amel, birbirinden ayr şeylerdir. Başka bir ifade ile amel, imandan bir parça değildir.
Bunu bir örnekle açklayalm: Günde beş vakit namaz klmak, müminlere farzdr, yani Allah’n emridir. Namazn farz olduğuna inandğ hâlde, tembelliği yüzünden onu klmayan kimse dinden çkmş olmaz. Ancak, Allah’n emrine uymadğ için günahkâr olur.
Amel, imann bir parças olmamakla birlikte iman ile amel arasnda çok sk bir münasebet vardr. Allah, ancak olgun müminlerden raz olur. Olgun mümin olmak için de iman ile birlikte ibadet etmek ve güzel ahlaka sahip olmak gerekir.
Hiç şüphe yok ki ibadet, imanın bir göstergesidir. Sadece, “inandım” demek yeterli değildir. Kalpteki iman ışığının sönmemesi için ibadet gereklidir. Allah’ın emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmak, imanı kuvvetlendirir. İbadet görevini yapmayan kimsenin kalbindeki iman yavaş yavaş zayıflar ve Allah korusun, günün birinde sönebilir. Bu ise insan için en büyük bir kayıptır.