Ayrı soyda olan, ayrı dilde konuşan değişik kültüre sâhip, şeklî özellikleri bulunan insan topluluğu, millet.
Irkçı lık yapan da, ırkçılık için savaşan da ve ırkçılık uğrunda ölen de, bizden değildir. (Hadîs-i şerîf-Ebû Dâvûd)
Hiç bozulmam ış, değiştirilmemiş biricik din olan İslâm dîninin güzel ahlâkı ile bezenmiş, birbirlerini seven, yardı mlaşan, çeşitli ırklardan, büyük insan topluluklarının, birleştiklerini biliyoruz. Bu topluluğu ayakta tutan temel, Hak teâlânın emrettiği çalışkanlık, adâlet, iyilik, saygı gibi din esasları idi. Osmanlı Türklerini de, Sakarya kenarından, kısa bir zamanda, Viyana kapılarına götüren kuvvet, Sultan Osman’ın ve çocuklarını n sımsı kı sarıldıkları İslâm dîninin rûhu ve bedeni tekâmül ettirerek geliştiren ışıklı yolu idi. Çünkü İslâmiyet’te ırkçılık yoktur. Her müslüman kardeştir. (M. Sıddîk bin Saîd)