Turner, dramatik ve atmosferik ışık tedavisi ile ünlü en büyük İngiliz manzara ressamlarından biriydi.
Joseph Mallord William Turner, Nisan ayı sonunda veya Mayıs 1775’in başında Londra’nın Covent Garden şehrinde doğdu. Babası berberdi. Annesinin akıl hastalığı nedeniyle Turner, çocukluğunun bir kısmını akrabalarıyla birlikte geçirdi. Çeşitli mimarlara asistan olarak çalıştı, ancak 14 yaşında Kraliyet Akademisi Okullarında okumaya başladı.
İlk çalışmaları esas olarak çizimlerden ve suluboyalardan oluşuyordu, ancak 1796’da Turner ilk yağlı boyasını Kraliyet Akademisinde sergiledi. Daha sonra Kraliyet Akademisi’nde sergilenmeye devam ederken, resimlerinin çoğunu sergilemek için Harley Caddesi’ndeki evinde bir galeri inşa etti. 1802’de üye, 1807’de perspektif profesörü ve 1845’te başkan yardımcısı seçildi.
Turner, erken yaşlardan itibaren başarılıydı, ondan iş satın alıp devreye alan ve yurtdışı seyahatlerini finanse eden bir grup zengin patron buldu. Yirmili yaşlarının başındayken, bir çalışma modeli oluşturmuştu. Yaz aylarında seyahat eder, eskiz yapar ve ilham bulur, daha sonra kış aylarında resimlerini geliştirmek için eve dönerdi.
İngiltere’de yoğun bir şekilde seyahat etti ve 27 yaşında ilk yurtdışı seyahatini yaptı, İsviçre, Savoy ve Paris’i ziyaret etti. Napolyon Savaşları birkaç yıl boyunca yabancı seyahati engelledi, ancak 1819’da Turner ilk İtalya gezisini yapabildi. Tarihi anıtlar ve sanat eserlerinden ve ışık ve manzaradan büyük ilham aldı. İtalya’ya birkaç kez döndü, özellikle en iyi çalışmalarından bazıları için ilham kaynağı olan Venedik’i tercih etti.
1840 yılında Turner, eleştirmen John Ruskin ile tanıştı. Bu zamana kadar, Turner’ın işi iyiydi, ancak Ruskin büyük bir şampiyon oldu. Bu, Turner’ın en çarpıcı sanatsal dönemi ‘The Fighting Téméraire’ ve ‘Rain, Steam ve Speed’ gibi tablolarla yapıldı. Hayatının sonunda Turner’ın resmi neredeyse soyut olmuştu.
Turner çok özel ve sık sık eksantrik bir adamdı. Hiç evlenmedi, ama sık sık Margate’de kaldığı sahil evinin ev sahibi Bayan Booth ile uzun zamandır devam eden bir ilişkisi vardı. Turner, 19 Aralık 1851’de Chelsea’deki evinde öldü ve St Paul Katedrali’ne gömüldü. Çalışmalarının çoğunu ulusa bıraktı.