Mader-i Mevlâna (Valide Sultan Camii), Mevlevi Tekkesi, Karaman Mevlevihanesi ve Aktekke Camii adlarıyla kayıtlarda yer alan zaviye, Mevlâna’nın annesi Mümine Hatun adına, onun türbesi yakınına yaptırıldığı için Mader-i Mevlâna Tekkesi olarak da bilinir. 1312-1319 yılları arasında Kalemioğlu Ahi Muhammed Bey tarafından inşa ettirildi. Daha sonra Karamanoğlu Mirza Halil Bey’le oğlu Alâeddin Bey bu zaviyeye ilaveler yaptırdı. Bu durumda adı geçen yapının esas bânisinin, Kalemioğlu Ahi Muhammed Bey olduğu anlaşılıyor.
Kalemi Zaviyesi’nin bünyesinde Mevlâna’nın annesi Mümine Hatun Türbesi’nden başka onun adıyla anılan Mader-i Mevlâna Camii, Mevlevihane’nin semahanesi ile bir medrese ve kabristan bulunuyordu. Karaman Mevlevihanesi’nin en eski ünitesi Mader-i Mevlâna Türbesi olup 1224’te vefat eden Mevlâna’nın annesi Mümine Hatun ile ağabeyi Muhammed Alâeddin Çelebi için inşa edilmiştir. Burada Karamanoğulları’ndan bazı kişilerin kabirleri de bulunmaktadır. Şikârî’nin kaydına göre Karamanoğullarından Alâeddin Bey ve Süleyman Şah buraya defnedilmişlerdir. Kalemi Zaviyesi, 1530’da kullanılmayacak kadar haraptı. Bunun için vakıf gelirleri Piri Halife Camii’ne kaydedilmiştir. Daha sonra kullanıldığına bakılırsa muhtemelen XVI. yüzyıldan sonra tamir edilmiştir. Bu yapı içindeki Mader-i Mevlâna Türbesi de Osmanlı döneminde birçok defa onarım görmüştür.
Kalemi Zaviyesi’ni Kalemi oğlu Ahi Muhammed Bey inşa ettirdiği halde buranın ihtiyaçlarının karşılanması için başta Karamanoğlu Alâeddin Bey olmak üzere değişik kişiler vakıflar kurmuşlardır. Karamanoğlu Alâeddin Bey Vakfiyesi, tarihi en eski olanıdır. Bundan başka Osmanlı dönemi kayıtlarında Karamanoğlu Süleyman Bey’in de bu zaviye için vakıf kurduğu bilgileri yer almakta ancak vakfiyesi bilinmemektedir. Tarih sırasına göre tespit edilen ikinci vakıf kuruluşuna dair belge, Lârende Kadısı Mevlâna Seyyid Mehmed Efendi Vakfiyesi’dir. Bir diğer vakfiye, nukut vakfına dair olup, Hassa Ahır Hazinesi Kâtibi Seyyid Mehmed Efendi Vakfiyesi adıyla kayıtlara geçmiştir.
Kalemi Zaviyesi’nin vakıf gayrimenkulleri XV. yüzyılda şöyleydi: bir değirmen, Lârende’ye bağlı Selerek köyü, Subaşı Değirmeni civarında bağlar, çayır yeri ve muhtelif toprak parçaları ile Sultan Hamamı ve Tahıl Pazarı arasında dükkân yerleri.
Mimarisi
Bugün cami-semahane-türbeyi oluşturan yapı, XVI.yüzyıl Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Karamanoğulları’na ait kitâbe bugünkü mevcut Osmanlı yapısının cümle kapısı üzerindedir. 1817-1820 yıllarında burada yapılan bir onarıma dair hatt-ı hümayundan yapının türbe-mescid-semahanenin yanı sıra dokuz derviş hücresi, meydan odası, şeyh evi, mutfak, kiler, kahve ocağı, ahır, samanlık ile Süleyman Bey Hamamı ve kırk üç odalı handan müteşekkil bir manzume olduğu anlaşılmaktadır. Manzumeden günümüze bir avlu etrafında yerleştirilmiş mescid-semahane ve türbeden oluşan merkezî kubbeli ve üç bölümlü son cemaat revakı bulunan yapı ile kuzeyinde yedi adet derviş hücresi, güney ve batısında ise haziresi kalmıştır. Osmanlılar döneminde gerçekleştirilen çeşitli tadil, tevsi, tecdid ve onarımlar sonucu yapı günümüze kadar gelmiştir.
Caminin etrafındaki hazireden günümüze batı ve güney taraftaki bölüm kalmıştır. Burada Mevlevi sikkeli mezar taşlarının yanı sıra çeşitli sarık tipleri ve fesli mezar taşları bulunmaktadır. Yapı günümüzde oldukça sağlam olup, cami-türbe olarak kullanılmaktadır.
Zekeriya ŞİMŞİR ve Yusuf KÜÇÜKDAĞ
KAYNAKÇA
Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakıfları Fihristi, (haz. Feridun Nâfiz Uzluk), Ankara 1958, s. 31-32; Fahri Coşkun, 888/1483 Tarihli Karaman Eyaleti Vakıf Tahrir Defteri, İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk İktisat Tarihi Anabilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1996, s. 83-84; 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rûm Defteri (937/1530), Tıpkı Basım, I, Ankara 1996, s. 109, 120; Karaman Vilâyeti Vakıfları, (haz. Seyit Ali Kahraman), Kayseri 2009, s. 143; Yusuf Küçükdağ, “Valide Sultan Tekkesi/Karaman Mevlevihanesi Vakıfları ile Vakfiyeleri ve Karaman Turizminin Geliştirilmesi İçin Önemi”, Karaman Ulusal Kültür ve İnanç Turizmi Sempozyumu, 23-24-25 Mart 2012. Hz. Mevlana’dan Yunus Emre’ye Evrensel Sevgi ve Kültürlerin Kardeşliği Projesi, Karaman Ticaret ve Sanayi Odası, Karaman 2012, s. 183-188.
Halil Ethem, “Karamanoğulları Hakkında Vesâk-i Mahkûke”, TOEM,Cüz:11 (1327), s.709; Ernst Diez-Oktay Aslanapa-M. Mesut Koman, Karaman Devri Sanatı,İstanbul 1950, s.44-45; Yılmaz Önge, “Mader-i Mevlânâ Camii”, Selamet Dergisi, sy. 111 (1962), s.10-11; İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Abideleri, İstanbul 1967, s. 229-254; Kerim Türkmen, Karamanoğlu Devri Kitabeleri, SÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi, Konya 1989, s.99-100; Hasan Özönder, “Karaman (Larende) Mevlevîhanesi”, Osmanlı Araştırmaları, sy. 14 (l994), s.143-152; Mustafa Denktaş, “Karaman’daki Klasik Devir Osmanlı Camileri”, VD, sy. 25 (1995), s.130-133; Barihuda Tanrıkorur, “Karaman Mevlevîhânesi”, DİA, XXIV, İstanbul 2001, s.447-448; Osman Nuri Dülgerler, Karamanoğulları Dönemi Mimarisi, Ankara 2006, s. 86-87.