Kasımpaşa vakfına bağlı 1 Haziran 1763 tarihinde yirmi dört, Sinanpaşa vakfına bağlı on iki adet debbağhaneden oluşmaktaydı. Bu debbağhanelerin içinde ayrıca bir de miri debbağhaneler vardı ki, bunların statüleri diğerlerinden kısmen ayrılmakta idi.
Kasımpaşa debbağları, kullandıkları suları Kasımpaşa deresine akıtırlardı. Bu durum nizam kabul edilerek üç yüz seneden beri yürürlükte idi. Fakat Gazi Hasan Paşa debbağhanelerde kullanılan atık suların yer altından bir lağım açılarak doğrudan denize akıtılmasını emretmesi üzerine debbağlar on kese harcayarak bir lağım açmışlar, bu kez de başka yerden lağım açın denmesi üzerine altı yedi kese harcamışlardı. Yeraltındaki lağımların palamut talaşından çok çabuk tıkanarak bozulması üzerine 16 Haziran 1792 tarihinde arzuhal sunularak eskiden olduğu gibi Kasımpaşa derelerine atık suların akıtılmasını talep etmişlerdi. Talebin incelenmesiyle 24 Haziran 1792 tarihinde verilen ilama göre, Sultan Bayezid, Sinanpaşa ve Kasımpaşa vakıflarına ait olan debbağhanelerin, eskiden olduğu gibi atık sularını Kasımpaşa derelerine akıtarak vakıfların zarar görmemesi temin edilmişti.
Zeki TEKİN
KAYNAKÇA
İstanbul Belediye Kütüphanesi, Muallim Cevdet, nr. B. 10, s. 30; BOA, MD, nr. 34, 275/575, nr. 36, 156/430, nr. 74, 96/32B, nr. 79, 126/312, nr. 104, s. 274-275; Kepeci, DHK. nr. 70, s. 374; İAD, nr. 5, s. 12, nr. 6, s. 60, nr. 8, s. 198, nr. 11, s. 313, nr. 15. s. 188; C. Belediye, nr. 936, nr. 1215, nr. 5699.