Yayın tutturulduğu ve çekildiği sert ipten kiriş yapma zenaatına kirişçilik denilir. Yay (kavs, kemân), tek parça veya birleşik elemanlardan oluşmuş, ortada yer alan kabzasının iki tarafında simetrik biçimde eğilmiş iki ucu arasına kiriş gerilen bir alettir. Ele geçmiş en eski örnekler tek parçadır. Topkapı Sarayı Müzesi Mukaddes Emanetler Dairesi’nde bulunan ve “kavs-ı saâdet” (kemân-ı Peygamberî) denilen 118 cm uzunluğundaki yay, bir kamış cinsinden yapılmıştır ve tek parçadır. Osmanlı ordusunda tüfeğin yaygınlaşmasına kadar ok çok etkili bir savaş aracı olarak kullanılmıştır.
Osmanlı ordusunun ok ve yay tedariki Cebeci Ocağı tarafından görülür, oklar Gelibolu ve İstanbul’daki bu işle uğraşan esnaf tarafından yapılırdı. Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre İstanbul’da okçu esnafı 200 dükkânda 300, yaycılar ise 200 dükkânda 500 kişiden oluşmaktaydı. Ok temrenleri Edirne’de yapılırdı.
Ahmet AYTAÇ
KAYNAKÇA
Bahattin Ögel, İslâmiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara 1998, s. 97; Osman Turan, “Eski Türklerde Okun Hukukî Bir Sembol Olarak Kullanılması”, Belleten, IX/35 (1945), s. 306.