Arapça, kabuk anlamına gelir, zahir anlamında da kullanılır, bâtın (öz, iç)’ı fesada uğramaktan korur. Şeriatın zahiri gerçekleştirilemezse öz çürür. Özün sıhhati, zahirî şeriatın sağlamca ve takva boyutunda yaşanmasına bağlıdır. Gazali, bu benzetmeyi imanın üç tavrını sergilemek için yapar: Cevizin en dışında yeşil kabuğu bulunur, ki bu, münafığın imanına benzer, taklidçi avamın inancı cevizin kabuğu gibidir. Seçkinlerin imanı içteki cevizi andırır. Dışa kışr denirken içe, öze, lübb adı verilmiştir. Ceviz, kabuğu ile uzun yıllar dayanır, toprağa ekilince de yeni ceviz ağacı meydana gelir. Kabuğu olmayan iç ceviz, uzun yıllar dayanamadığı gibi, toprağa ekilince de, yeni bir ceviz ağacı meydana getiremez, içi olmayan boş ceviz kabuğu da, tıpkı bu şekilde semeresiz durumdadır.