Kitabün Fi Haceri’l-Mesane ve’l-Kilye nedir? Kitabün Fi Haceri’l-Mesane ve’l-Kilye eseri!

2 mins read

Ahi Çelebi’nin böbrek ve mesane taşları üzerine Türkçe olarak yazdığı eserdir. Bazı kaynaklarda Risale-i Hasatü’l-Kilye Ve’l Mesâne, bazılarında ise Risâletü’l Kilyetive’l-Mesâne veya Fâide-i Hasat olarak geçer. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Kürsüsü nr. 45 / 1’de kayıtlı müstensih nüshası 25 yapraktan oluşur. Eser, ilk defa 1948 yılında S. Erkun tarafından yayımlanmıştır.

Ahi Çelebi eserini, tıbbî bitkiler üzerinde engin bilgisi bulunan ve yaptığı idrar sondasıyla idrar tutulmalarını tedavi eden Fatih devri ulemasından Hekim Altuncuzâde’den öğrendiği bilgilerle yazmıştır. O, bimâristanda tabiplik yaptığını, zamanın ileri gelen hekimleriyle görüşüp tıpla ilgili bilgilerini artırdığını, uygulamalar yaptığını ve tecrübe kazandığını anlatır. Elde ettiği kazanım ve birikimlerini insanlara ulaştırmak ve onlara faydalı olmak için Türkçe böyle bir eser yazdığını ifade eder.

Eser, on bölüm üzerine tertip edilmiştir. Ahi Çelebi kitabında İsmail Cürcâni, Ebû Bekir er-Râzi, Muhammed b. Zekeriyyâ ve Galen’den gelen klasik Osmanlı tıbbına dair bilgileri süzgecinden geçirerek aktarmış ve ağırlıklı olarak bugünkü tıptaki genito üriner, ürodinami ve üriner sistem taş hastalıkları üzerinde durmuştur. Konuları, klasik Osmanlı tıbbının esasını oluşturan ve eski Yunan tıbbında “humoral patoloji”, İslam tıbbında “Ahlât-ı Erba‘a” denilen “Hıltlar teorisi” bağlamında değerlendirmiş, insan bedenindeki demevî, safravî, sevdavî ve balgamî hıltların dengeli bir vaziyette bulunması konusunu bu teoriye göre irdelemiştir. Eser, klasik bir tıp kitabı olarak hem yazıldığı hem de sonraki dönemlerde hekimler arasında büyük ilgi görmüştür.

Ahi Çelebi, böbrek taşına genç delikanlılarda, burûdet mizaçlı kişilerde ve semiz kişilerde çok; zayıf kişilerde az rastlandığını söyler. Taşın, genç delikanlıların mesanelerinde ve büyük kimselerin böbreklerinde fazla; fakat mesanelerinin kısa ve mesane ağızlarının dar olmasından ötürü kadınlarda daha az rastlandığını bildirir. Ayrıca böbrekte ve mesanede oluşan taşlar için kullanılacak ilaçların tarifini verir. Taş yapan yiyecekleri bildirir ve o yiyeceklerden perhiz edilmesini tavsiye eder. Taş düşürülmesinde müshil içmenin veya kusmanın faydalı olacağını; çok hamama girmekten ve cima etmekten kaçınmanın gerektiğini bildirir. Mesaneden çıkarılan taşın büyük ise ve terkiplerle ufaltılıp çıkarılması mümkün olmazsa, mesaneyi yarıp çıkarmanın doğru bir uygulama olacağını söyler. Taşın büyüklüğüne, yerine ve biçimine göre yarıp çıkarmanın nasıl yapılacağını ve olası durumlarda cerrahın nasıl bir tutum izleyeceğini anlatır. Böbrek ve mesane taşlarının tedavisinde edviye-i müfrede olarak kullanılan ilaçlardan bahseder. Hatmi, kara nohut, el hummaz / kuzu kulağı, helyun / marcuna / mercev, uskulu fenderyon / dalak otu gibi bitkilerin özelliklerinden ve bunların böbrek ve mesane taşları üzerindeki faydalarından bahseder.

Meriç GÜVEN

KAYNAKÇA

Kitab-ı fi Hacer el Mesâneve’l-Kilye, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Kürsüsü Kitaplığı nr. 45/1; Ali Haydar Bayat, Osmanlı Devletinde Hekimbaşılık Kurumu ve Hekimbaşılar, Ankara 1999; Ramazan Şeşen-Cevat İzgi-Cemil Akpınar,Türkiye Kütüphaneleri İslâmî Tıp Yazmaları Katoloğu, İstanbul 1984.

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe