1850’ye gelindiğinde, ulusal topraklar, ormanlara, çayırlara ve dağlara yayılmış bulunuyordu. Bu çok geniş sınırlar içinde, 31 eyaletten oluşan bir birliğin 23 milyon insanı yaşıyordu. Doğu’da bir endüstri patlaması vardı. Ortabatı’da ve Güney’de tarım büyük bir gelişme gösteriyordu. 1849’dan sonra California’daki altın madenleri, ticaret kanallarına bir altın ırmağı akıtmaya başladı.
New England ve Orta Atlas Okyanusu eyaletleri, önde gelen imalat, ticaret ve finans merkezleriydi. Dokuma, kereste, giysi, makine, deri ve yünlüler bu bölgede üretilen belli başlı mallardı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığı da gönencinin doruğuna erişmişti ve Amerikan bayrağı taşıyan gemiler okyanusları dolaşıp tüm ülkelerin mallarını dağıtıyordu.
Güney, Atlas Okyanusu’ndan Mississippi Nehri ve ötesine kadar uzanan, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip, oldukça derli toplu bir siyasal birim görünümündeydi. Virginia, Maryland ve North Carolina’nın ekonomilerinde tütün önemli bir yer tutuyordu. South Carolina’da bol miktarda pirinç mahsulü alınıyor; Louisiana, şeker üretimine elverişli bir iklime ve toprağa sahip bulunuyordu. Buna karşın, pamuk, giderek önem kazanan bir ürün konumuna geldi ve Güney’in simgesi oldu. 1850’ye gelindiğinde, Amerika’nın Güney bölgesinde, dünya pamuk ürününün yüzde 80’inden fazlası sağlanıyordu. Başta pamuk olmak üzere, tüm bu ürünlerin yetiştirilmesinde köleler kullanılıyordu.
Sınırsız çayırlara ve hızla artan bir nüfusa sahip olan Ortabatı gelişiyordu. Avrupa’da ve Amerika’nın ilk yerleşilmiş kesimlerinde, bölgenin buğday ve et ürünlerine karşı bir talep vardı. İşçiliği azaltan araçların ve özellikle McCormick orak makinesinin devreye girmesi sayesinde, tarımsal üründe eşi bulunmayan bir artış sağlandı. Ülkede 1850’de elde edilen 35 milyon hektolitre buğday ürünü, 1860’ta yaklaşık 61 milyona yükseldi. Bunun yarıdan çoğu Ortabatı’da yetiştiriliyordu.
Taşıma araçlarında sağlanan büyük gelişmeler, batı bölgelerinde gönencin artmasını önemli ölçüde teşvik etti; Appalachian Dağları’nın oluşturduğu engebe, 1850-1857 arasında beş kez delindi ve buralardan geçen demiryolu ana hatları Ortabatı ile Doğu’yu birbirine bağladı. Anılan bağlantıların yarattığı ekonomik çıkarlar, 1861-1865 arasında Birlik içindeki siyasal ittifakın temelini oluşturdu. Başlangıçta, Güney’in bu demiryolu ağının yaygınlaştırılmasındaki katkısı pek az olmuştu. Dağları aşarak Mississippi Nehri’nin aşağı kesimlerini Atlas Okyanusu kıyı bölgelerine bağlayan kesintisiz demiryolu hattı, ancak 1850 yılı sonlarında gerçekleştirilebildi.