Bir şeye göz ucu ile bakmak mânâsına Arapça bir kelime. Gayba inancın, yakin derecesine ulaşması sebebiyle, kalbe doğan şeylere ve kalplerin basiretlerinin mülâhazasına işaret eden bir deyimdir. Kısaca lahz, kalbî bir düşüncedir. Sâdık bir mürid, bir şeye, baş gözü ile değil gönül gözü ile (basar gözü ile değil basiret gözü ile) bakar. Kalbini bu şekilde saflaştıran kimsenin firâseti doğrudur, onda yanlışlık bulunmaz. Zira o, Allah’ın nuru, ilmi ve açması ile bakmaktadır. Sûfi göz, kulak vs. gibi duyu organlarından ziyade, kalbe doğan bu müşahedeye önem verir. Yani maddî bakışın ötesinde, akıl gözü ile eşyaya yaklaşır, kendisi ile eşya arasında, bir tür obje ve subje münasebeti tesis eder. Bu da onu, eşyanın hakikatini anlamaya götürür.