Koronavirüsün kuluçka (inkübasyon) süresi ne kadardır? – Sağlık Bakanlığı
Virüsün kuluçka süresi 2 gün ile 14 gün arasındadır.
Hayır, antibiyotikler virüslere etki etmez, sadece bakterilere karşı etkilidir. Yeni Koronavirüs (2019-nCoV) bir virüstür ve bu nedenle enfeksiyonu önlemek veya tedavi etmek amacıyla antibiyotikler kullanılmamalıdır.
Hastalığın virüse etkili bir tedavisi yoktur. Hastanın genel durumuna göre gerekli destek tedavisi uygulanmaktadır. Bazı ilaçların virüs üzerindeki etkinliği araştırılmaktadır. Ancak şu an için virüse etkili bir ilaç yoktur.
2019 Yeni Koronavirüs tanısı için gerekli moleküler testler ülkemizde mevcuttur. Tanı testi sadece Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında yapılmaktadır.
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir.
Yeni Koronavirüs (2019-nCoV), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine yayılmıştır.
Moskova’daki Kurtarıcı İsa Katedrali, 10.000 kişilik kapasitesiyle Rus Ortodoks Kilisesi’nin en büyük katedralidir. Modern bina, 1812 yılındaki Anavatan Savaşı’nda Rus halkının gösterdiği kahramanlığın şerefine inşa edilmiş olan aynı isimli katedralle aynı dış görünüşe sahiptir.
Rusya nüfusunun çoğunluğu, yaklaşık %75-80’i Ortodoks Hristiyan’dır. İnananların sayısı bakımından İslam, ikinci sırada gelirken bunu diğer dini akımlar izlemektedir: Katoliklik, Protestanlık, Yahudilik ve Budizm. Bununla birlikte dini yapıların büyük bölümü, Ortodoks kiliseleri, Katolik kiliseleri, camiler, sinagoglar, Budist tapınaklarından oluşurken, bu yapılar, sadece dini tesisler olarak değil, aynı zamanda tarihi ve mimari eserler olarak da ilgi çekmektedir.
Moskova’nın en önemli camisi olmakla birlikte Rusya ve Avrupa’nın en büyük ve en yüksek camilerinden biridir. Camiinin Valaam Manastırı, Kareliya Cumhuriyeti 23 Eylül 2015’te gerçekleşen açılış törenine Türkiye Cumhuriye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılmıştır.
Çiğ börek, Kırım Tatar folklorunun bir ögesi olan, en az 300 yıllık bir geçmişe sahip eski bir Kırım yemeğidir. Çiğ börekle halk masallarında ve kralarda, atasözlerinde ve deyimlerde karşılaşmak mümkündür. Çiğ börek, baharat eklenen ince doğranmış kıyma harcının (geleneksel tarife göre) hamurun içine koyulup bitkisel yağda kızartılmasıyla hazırlanan bir tür börektir. Harç malzemesi olarak bazen peynir, patates, mantar, lahana, yumurta ile soğan ve pirinç kullanılmaktadır.
Osetya çöreklerinin tarihi, bir asırdan daha fazla olup, bunun yansımaları Osetyalıların sözlü halk sana olan Nart destanlarında da görülmektedir. Peynirli çörek, “Üç Çörek” adlı eski Osetya dini ritüelinin ana ka lımcılarıdır. Çörekler, geniş bir düz tabak içinde birbiri üzerinde servis edilmektedir. Çörekler, Osetya sofrasında Tanrı, Güneş ve Dünya üçlüsünü sembolize etmektedir. Ziyafet başlamadan önce çörekler, yerinden kalkmadan ve tabağı döndürmeden iki haç ile sekiz parça halinde kesilmektedir. Bir kutlama masasında üçten fazla çörek de olabilir, ancak sayıları mutlaka tek olmalı: beş, yedi, vb.
Eski Rus şehri Tula’dan bahsedince akıllara hemen Tula semaveri, Tula silah ustalığı ve tabii ki, Tula zencefilli çöreği gelmektedir. Bu, Rusya’daki en ünlü lezzetlerden biridir. Zencefilli Çörek Anı yapılmış, hatta “Zencefilli Çörek Müzesi” açılmıştır. Rusya’nın yetenekli ustaları, hem sıradan halk hem de soylular arasında popüler olan zencefilli çörekleri yapmayı 17. yüzyılın sonlarında o kadar incelikle ve özgün bir şekilde öğrenmiş r ki, bu yiyeceğin hazırlanışı, pastane ürünleri ustalığının özel bir türü olarak kabul edilmiştir. Tula zencefilli çöreği, önceleri saygıdeğer bir şekilde “Hükümdar” olarak adlandırılmış ve kutlama ziyafetlerinde özel bir lezzet olarak sunulmuştur.
“Başkurt balı” ifadesi, koruma altına alınmış bir cari markadır. Arıcılık, çok eski dönemlerden bu yana günümüzün Başkurdistan topraklarında gerçekleştirilen bir halk zanaa olan orman arıcılığıdır. Rus zoolog ve natüralist G. A. Kojevnikov, eserlerinde, Başkurt arısının “geneetik bakımından en büyük mücevher olduğunu” yazmıştır. Rusya Star City Uzay Merkezi’nde kozmonotların uçuş öncesi programında kullanılan Başkurt balı, bununla birlikte uzay istasyonundaki üyelerin günlük beslenme öğünlerinde de yer almaktadır.
Kırım’da şarap yapımı, tarım alanında önde gelen sektörlerden biridir. Bu faaliyet, iki bin yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Tarih boyunca, üretim bazen azalmış, bazen de yeniden canlanmıştır. Kırım’da şarap yapımındaki canlanma, Massandra, Alupka, Gurzuf ve Ay-Danil köşklerine sahip olan Kont Mihail Vorontsov’un çabaları sayesinde 19. yüzyılın başlarında başlamıştır. Burada üzüm bağları dikilmiş, şarap mahzenleri inşa edilmiştir.
Pelmeni, uzun süre boyunca Sibirya ve Ural sakinlerinin geleneksel yemeği olmuştur. Sibirya ve Ural’da pelmeni, kutlama sofralarının ana ve esas yemeği olmuştur. Pelmeni sözcüğünün kökeninin Fin-Ugor dillerine dayandığı kabul edilmektedir. İlk başlarda pelmeniye “ekmek kulağı” veya “hamurdan kulak” anlamına gelen “pelnyan” denilmiştir.
“Siyah havyar, Rus kültürünün mozaiğinde parlak noktalardan sadece biridir. Sadece mersin havyarını tuzla karış rarak hazırlayabileceğiniz bu zahmetsiz yemek, en az bin yıldır Rus ulusal sofrasının ayrılmaz bir parçası olmaya devam etmektedir.” Büyük Rus bilim insanı Mihail Lomonosov, zamanında siyah havyar hakkında tam olarak bunları kaleme almıştır. Günümüzde siyah havyar, refah ve zenginlik göstergesi haline gelmiştir.
Rusya topraklarında krepler, uzun zamandır Rus mutağının sıradan bir yemeği haline gelmiştir, ancak eski dönemlerde Slavlar için kreplerin özel, törensel bir öneme vardı ve krepler büyük bir gizlilik içinde hazırlanıyor ve krep hazırlanırken yabancıların mu ağa girmesine izin verilmezdi. Kreplerin tarifleri nesilden nesle aktarılmıştir.
Eski Rus halk bayramı Maslenitsa, çok zengin ve ilginç geleneklere sahiptir. Özünde bu kutlama, kışa veda edip güzeller güzeli ilkbaharı karşılamayı ifade etmektedir. Maslenitsa, günümüzde halen birçok Rus kentinde yaygın olarak kutlanmaktadır.
Hristiyanlık öncesi dönemde Maslenitsa bayramı, ilkbaharda kutlanan yeni yıl ile de ilişkilendirilmiştir. Hristiyanlığın kabul edilmesinden sonra, Maslenitsa, büyük oruçtan önceki son hafta içinde kutlanmaya başlamıştır. Bu bayramda Ruslar, krep (güneşin sembolü) pişirir. Pişirilen krepler, lor peyniri, et ve balık gibi malzemelerle yenir.
«Kuzey’in Motifleri» festivali, geleneksel olarak, Zabaykalye Bölgesi ile Saha Cumhuriyeti, Buryatiya Cumhuriyeti, Amur Bölgesi gibi komşu bölgelerin topraklarında yaşayan Kuzey’in az sayıdaki yerli halklarının temsilcilerinin katılımıyla iki gün boyunca kutlanmaktadır.
Nevruz, Başkurdistan ve Tataristan dahil olmak üzere farklı bölgelerde ilkbahar ekinoksunu ve yeni tarım yıllarının başlangıcını müjdeleyen bir bayramdır.
Hıdırellez, Kırım Tatarlarının ulusal bayramı olup, ilkbahardaki ekim işlerinin tamamlanması onuruna kutlanmakta ve doğurganlığı, refahı ve esenliği simgelemektedir. Her yıl Mayıs ayının ilk haftasında çok sayıda kişinin katılımıyla kutlanmaktadır.
Isıah, Yakutistan’da kutlanan yaz bayramıdır. Ayıı tanrıları ve doğanın yeniden canlanması onuruna kutlanan ilkbahar-yaz bayramıdır. Isıah kutlamaları sırasında dualar okunur, bol bol ikram ve kımız verilir, danslar, halk oyunları ve at yarışmaları ile mas güreşleri düzenlenir. Yakutların Isıah bayramı, Yakutistan’daki en büyük bayramdır.
2012 yılından bu yana her yıl kutlanmaktadır. Adıgey ulusal kostümü, sadece bir kıyafet değil, Çerkeslerin ulusal karakterinin bir yansımasıdır: erkeklerin cesareti, kadınların güzelliği ve zarafeti.
Başkurdistan ve Tataristan halklarının bir bayramı olan Sabantuy, ilkbahardaki ekim işlerinin tamamlanması onuruna haziran ayında kutlanmaktadır. Bu bayramın kendi adetleri ve ritüelleri vardır, genellikle çeşitli yarışmalardan oluşmaktadır ve çok sayıda şarkı ve dans bu özel güne eşlik etmektedir. Bu bayram, insanlığın sözlü mirasının bir şaheseri olarak UNESCO’nun koruması altındadır. Zira Sabantuy, ulusal birlik ve dostluğun gerçek bir değerli taşıdır.
Paleh cilallı minyatürünün tarihi, 18. yüzyıla uzanmaktadır. Palehli ustalar, mücevher kutuları, broşlar, sigara kutuları, enfiye kutuları üretmiştir. Usta tarafından elle hazırlanan bu ürünler, asla tekrar edilemez özellikte olup, ustanın sanatçı kimliğini yansıtmaktadır. Paleh cilalı minyatürlerinin kendine özgü ve zarif sanatı, eski Rus resim ve halk sanatının temellerini esas almıştır. Palehli sanatçılar, 1925 yılında Paris’teki Dünya Dekoratif Sanatlar Fuarı’nda Grand Prix ödülüne layık görülmüştür.
Asya’da hayvancılıkla uğraşan birçok kişi gibi Altay halkları da, eski zamanlardan beri keçecilik sanatıyla uğraşmış ve halılar (kilimler) da dâhil olmak üzere çeşitli ürünler üretmiştir. Kuzu yünü eklenerek kullanılan koyun yünü, bu sanatın ana hammaddesi olmuştur.
Yaprak döken ağaç türlerinin arasında huş ağacının öne çıktığı Novgorod’un ormanlık bölgesinde, yüzyıllardan beri hem gündelik yaşamda hem de inşaat sektöründe huş ağacının elastik yapıya sahip üst tabakası olan huş ağacı kabuğu kullanılmaktadır.
Nakış, geleneksel olarak, Kırım Tatarlarının en yaygın ve gelişmiş dekoratif el sanatları türlerinden biri olmuştur. Henüz Ortaçağ’da, erkeklerin nakış işiyle uğraştığı «kezacey» adlı profesyonel nakışçı atölye dernekleri vardı. Ancak nakış, evsel el işi olarak halk arasında son derece geniş çevrelere yayılmış ve nakış işiyle genelde kadınlar uğraşır hale gelmiştir. Süslenmiş kumaşların ev yaşamının, ulusal kostümlerin ve dini törenlerin vazgeçilmez bir nesnesi haline gelmesi sayesinde dokuma ve nakış geleneklerinin kararlı bir şekilde korunmuştur. Altın nakış sanatı, Kırım Tatar dekoratif el sanatlarının gururudur.
Kil boyalı oyuncak yapma sanatı, Vyatka nehrinin diğer kıyısındaki Hlınov-Vyatka kentinin karşısında bulunan Dymkovo köyünde 15. – 16. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır.