Nesimi kimdir? Nesimi hayatı ve biyografisi nedir? Nesimi eserleri nelerdir?
Harflerin ve sayıların kutsallığı görüşünü benimseyen ve onlara sembolik anlamlar atfederek yorumlamaya çalışan bâtınî bir düşünce olan Hurûfîliğe mensup mutasavvıf ve şâir. İran kaynakları Şiraz’da, Osmanlı kaynaklarından bâzıları ise Bağdat ve Diyarbakır’da, çağdaşı olan İbn Askalânî ise Tebriz’de doğduğunu belirtmiştir. Anadili Türkçe olan ve 16. asır Osmanlı tezkîre yazarı Âşık Çelebi’ye göre Türkmen aslından gelen Nesîmî, bâzı kaynaklara nazaran Hurûfîliğin kurucusu Fazlullah’ı Şirvan’da tanımıştır ve onun dâmâdıdır. Fazlullah’ın ölümünden sonra asıl şöhretine kavuşmuş olan Nesîmî, Anadolu’ya geldiğinde bu coğrafyada fikirleri için uygun bir vasat bulamayarak Halep’e gitmiştir. Burada o yıllarda Halep’e uğrayan Şeyh Bedreddin’le de görüşmüş olma ihtimâli bulunmaktadır.
Sonraki zamanlarda Dulkadıroğlu Ali Bey, Karakoyunlu hükümdârı Cihan Şah ve Fâtih Sultan Mehmed gibi beyler onun fikirlerinden etkilenmiş; fakat yaşadığı dönemde, ulûhiyet iddiâsı dolayısıyla Halep’in sünnî çevrelerinin tepkisini üzerine çekmiş ve hakkında çıkarılan bir fetvânın gereği, Memlûk Sultânı Melikü’l-Müeyyed’in (Şeyh el-Mahmûdî)onaylaması sonrasında saltanat nâibi Emir Yeşbek’in Nesîmî’nin boynunu vurup derisini yüzmesi sûretiyle yerine getirilmiştir. Vahdet-i vücutçuluğu, Allah’ın Âdem’de ve tüm insanlarda, bilhassa Fazlullah’ta tecelli ettiği düşüncesini, insan organlarının çeşitli sırları yüklendiğine dâir inançlarını, Kur’ân’ı şifrelerden mürekkep bir kutsal metin olarak gösteren tevillerini Türkçe şiirlerinde açıklıkla dile getirmesi Hurûfî düşüncesinin yayılmasında Fazlullah’tan daha etkili olmasını sağlamış ve pek çok menkıbeye konu olmuştur.
Nesîmî, Alevî – Bektâşîlerin yedi büyük şâirinden biri ve mazlum bir velî şehid olarak kabûl edilmektedir. O, aynı zamanda, Oğuz lehçesiyle oluşmaya başlayan klâsik ve âhenkli, coşkun ve lirik şiir dilinin kuruluşunda yeri olan ve sonraki Hurûfî meşrepli mutasavvıf şâirleri de etkilemiş önemli bir edebiyat târihi figürüdür de.