Arapça, bir şey belirip zahir olmak, parlamak gibi anlamları ihtiva eden bir kelime. Kitab-ı Mübin ve küllî nefse levh denir. Dört türlü levh vardır: 1. Levh-i kaza. 2. Levh-i kader. 3. Levh-i nüfûs-i cüz’iyye-i semâviyyet. 4. Levh-i heyula.
Levh-i kaza : Mahv ü isbattan önce gelen, levh-i akl-ı evveldir.
Levh-i kader : Akl-i nefs-i nâtıka-i külliyye levhidir. Buna levh-i mahfuz da denir.
Levh-i nüfus-ı cüz’iyye-i semâviyye : Bu âlemde olan herşey şekil heyet ve miktarları ile bu levhaya nakşedilmiştir.
Levh-i heyula : Bu, dünyâ semasıdır. Bu levh, hayal-i âlem mesabesindedir.
Birinci levh, âlemin ruhu, ikinci levh, âlemin kalbi olduğu gibi, levh-i heyula da, görülen âlem (âlem-i şehadet) deki şekilleri kabul eden levhdir.