Arapça istisna edatı olan sivâ, mâ mevsûlü ile birleşince başkası anlamına gelir. Tasavvufta Allah’ın dışındaki her şey mâsivâdır. Bütün yaratılanları içine alan bir sınırı vardır.
Nümayiş-i suver-i kâinatı sorma bana
Nidayı bir bilirim, mâsivâ nedir bilmem.
Hersekli Arif Hikmet
Tasavvufta, gönülde Allah’dan başka neyin sevgisi varsa, onun sevgilisi, hattâ ilâhı odur. Bu yüzden, kalpten mâsivâ putunun değiştirilmesi, sevginin, hep Allah üzerinde yoğunlaşması büyük önem arzeder. “Ey Muhammed (s.) nefsinin, nevasını ilah edineni görmedin mi?” (Furkan/43) ve(Casiye/23).
Davet etmek dilesen dil-hânesine dilberi
Mâsivadan ışk cârubiyle (süpürge) evvel sil süpür.
Sineçak Yusuf Efendi