Matta ve Luka İncilleri

3 mins read

Matta ve Luka İncilleri, kaynak olarak kullandıkları Markus’tan on veya on beş sene sonra derlenmiştir. Hangisinin daha önce derlendiği net olarak bilinmediğinden onları aynı başlık altında vermeyi daha uy­ gun gördük. Hem Matta hem de Luka İncillerinin derleyicileri, Mar­ kus’tan aldıkları hikayeye, kendilerine özgü olan İsa’nın doğumu ve ö­ lümden dirilmesi öykülerini eklemişlerdir.

Markus’un öyküsünün yaklaşık tamamını olduğu gibi eserine ak­ taran Matta İncili derleyicisi (Markus’un 661 ayetinin 600’e yakını Mat­ ta’da yer almaktadır) bu öyküye hipotetik Q İncili ve sadece kendisinde bulunan bazı öğretileri de ilave etmiştir. İsa’nın doğumu ile işe başlayan Matta İncili derleyicisi, eserinde İsa’ya isnat ettiği öğretileri muhtemelen Eski Ahit’in ilk kitabı olan Torah’ın beş kitabını yansıtacak şekilde beş ana grupta toplamaktadır. Bunlar İsa’nın öğretide bulunmaya başlaması ve ilk öğrencilerini seçmesi, dağ vaazı, şifa verici olarak birtakım hasta­ lıkları iyileştirmesi, bazı olağanüstülükler göstermesi, öğretisini çeşitli öyküler vasıtasıyla anlatması ve kendi akıbetiyle ilgili birtakım kehanet­ lerde bulunmasıdır. Bunlar arasında en önemlisi şüphesiz ki Matta’nın beşinci ve yedinci bölümleri arasında yer alan ve “dağ vaazı” olarak bili­ nen; adam öldürme, zina, boşanma, yemin gibi fiillere verilecek cezalar ile yoksullara yardımda bulunma/sadaka, dua, oruç ve diğer insanlara nasıl davranılması gerektiği gibi konularla ilgili bilgiler veren yerdir. Matta İncili derleyicisi bu bilgileri verirken sanki İsa’yı Hz. Musa gibi bir kanun koyucu olarak okuyucuya sunmakta ve bu şekilde Pavlus’un ak­ sine Musa hukukunun hala geçerli olduğunu teyit etmektedir. Hatta İsa’nın dağ vaazında ifade ettiği hukuki hükümlere bakıldığında İsa’nın Musa yasasını iptal etmesi bir yana, onun hükümlerinin alanını genişle­ tip onlara batıni bir boyut kattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü dağ vaazında Hz. İsa, adam öldürme, zina ve boşanma gibi eylemlerin sade­ ce bizzat işlenmesinin değil aynı zamanda onları yapmaya yönelik arzu­ nun da yasak olduğunun altını çizmektedir.

Luka İncilinin giriş kısmında yer alan ifadelerden de anlaşılacağı üzere (Luka 1: 1-4) bu İncil yazarının/derleyicisinin naklettiği olayların görgü şahidi olması bir yana onun üçüncü jenerasyona ait bir İncil yaza­ rı olduğu anlaşılmaktadır. Luka İncili yazarının amacı patronu Theophi­ lus’u, kendisine sunulan Hıristiyan inancının doğruluğuna inandırmak­ tı. Buna göre Luka’nın amacının temelde tarihsel olmaktan ziyade teolo­ jik olduğu çok rahat bir şekilde söylenebilir.

Helenist bir tarihçi olarak Luka’nın bu metodu ve amacı, çağdaş Yeni Ahit araştırmacılarını Luka’nın kendi döneminin şartları çerçevesin­ de sunduğu bilgilerin ne derece doğru ve güvenilir olduğunu sorgula­ maya sevk etmiştir. Zira 2:1-4’te Luka, okuyucularına İsa’nın annesi Mer­ yem’in, Yusufun Suriye valisi Quinirius tarafından emredilen genel nü­ fus sayımında Betlehem’de kayıt olmak için oraya gittiğini söylemekte­ dir. Ancak bilindiği üzere Quinirius zamanında yapılan kısmi nüfus sayı­ mı MS 6 yılında gerçekleşmişti. Halbuki Matta İncili 2: 16’ya göre İsa, Bü­ yük Herod hala işbaşında iken dünyaya gelmişti. Büyük Herod ise Qu­ inirius’tan yaklaşık 10 yıl kadar önce Mö 4 yıllarında ölmüştür. Dolayısıy­ la İsa hem Mö 4 ve hem de MS 6 yılında doğmuş olamaz. Yine bizzat Lu­ ka’nın kendisi Quinirius ile İsa arasında kurduğu bu ilişkinin aksine Vaf­ tizci Yahya’nın Büyük Herod döneminde doğduğunu söylediği ·yerde de İsa’nın doğumunu Herod’la ilişkilendirmektedir (Luka 1:5). Bu çelişkili bilgiler açıkça ortaya koymaktadır ki Luka gerçekte İsa’nın doğrum tari­ hini bilmemektedir. Dolayısıyla çağdaş Yeni Ahit uzmanları Luka İncili­ nin sunduğu bilgilerin ihtiyatla karşılanması gerektiği kanaatindedirler.

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe