“İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o düşmanlıkta en amansız olandır. O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Ona ‘Allah’tan kork’ denildiği zaman gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır.” (Bakara, 2/204-206)
Müslüman, hüsn ü zan sahibi insandır. Zira o, herkesi kendisi gibi iyi niyetli ola-rak görür. Toplumdaki bozulmalardan ve tuzaklardan fazla haberdar değildir. O, in-sanların beyanlarını asıl kabul eder, art niyet aramaz. Her gülüşü samimi bilir. Ama hayat her zaman Müslüman’ın inandığı gibi değildir. Hayat bazen hile ve tuzaklarla doludur. İyi insanların yanında kötü insanlarda vardır.
Âdem’in karşısında İblis’in durumunu göz önüne alalım. İblis, Âdem ile Havva’yı “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.” (A’râf, 7/20) diye güya onlara iyilik ediyormuş gibi tuza-ğa düşürmüş, hatta onları ikna edebilmek için Allah’ın adını bile istismar ederek yemin etmiştir (A’râf, 7/21). Bu olay sonucunda Âdem ile Havva bir anlık gafletle-rinin cezasını Cennet’ten yeryüzüne indirilerek ödemişlerdir (A’râf, 7/24). Bu konu üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Hayatta her zaman Âdemler ve Havvalar yoktur. Karşılarında onlara şirin gözükerek, onların iyi duygularını istismar eden ve emeline ulaşmak için Allah’ın adını, “Allah rızası için” sözünü kullanarak hedefine ilerleyen ve fırsatını bulunca da zehirini kusan, bozgunculuk yapan, ekonomik değerleri ken-di çıkarları uğruna kullanan, insan neslini değerlerinden uzaklaştırarak, Allah ile Peygamber ile bağlarını kesen, ikiyüzlü, maskeli, insan kılığına bürünmüş yaratıklar da vardır. Bunlar, Peygamberimizin zamanında değişik bir kılığa bürünerek Kur’an ifadesiyle “münafıklar” olarak ortaya çıktılar. Onlara soracak olursanız iman etmiş-lerdi. Ama Kur’an, onların maskelerini indirdi, onları deşifre etti:
“İman edenlerle karşılaştıkları zaman, ‘İnandık’ derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, ‘Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz’ derler.”
Bu ikiyüzlü insanlar, en zor anlarda, savaşlarda Peygamberimizi yalnız bıraktılar, ordudan kaçtılar, Müslümanların morallerini bozmak için “Bu konuda bizim elimizde bir şey olsaydı burada öldürülmezdik.” (Âl-i İmran, 3/154) diyerek Müslümanları savaş meydanından kaçmaya teşvik ettiler; fakat bir menfaat gördüklerinde de Kur’an’ın beyan ettiği üzere herkesten önce menfaat elde etmeye koştular:
“Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, ‘Biz sizinle beraber değil miydik?’ derler.”
Kötü insanlar olarak nitelendireceğimiz insanlar, ihtirasları uğruna her şeyi ya-parlar. Onlar için, insanların aç açık kalmaları, yerlerinden yurtlarından edilmeleri, bombalarla yerle bir edilmeleri, spekülasyonlar sonucunda bir anda her şeylerini kaybetmeleri önem arz etmez. Yeter ki, onların bencil duyguları tatmin olsun, yeter ki hâkimiyet ve kontrol onlarda olsun.
Müslüman sadece ibadet etmekle mükellef değildir. O yeryüzünün ıslahı için çalışacak ve “Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır.” “ferman-ı ilahi”sini gerçekleştirmek için üzerine düşeni yapacaktır.
Müslüman uyanık olacak, sadece kendisini değil, tüm insanların refahını düşü-necek, dostunu düşmanını, ülkesinin, milletinin dostlarını ve düşmanlarını iyi tanı-yacak, daima teyakkuz hâlinde bulunacak, ufuk sahibi olacak, hadiselerin önünde yuvarlanmayacak, figüran değil aktör olacak; sezgi gücüne sahip olacak, yabancı ülkeler için duyduğumuz “gelecek 30-40 yılın planlarını yapıyorlar” sözünün de önüne geçerek daha uzun yılların planlamasını yapacak, olaylardan ders çıkaracak, oyuna gelmeyecek; bir defa oyuna getirilmiş olsa bile, ikinci defa aynı oyuna gelme-yecektir. Peygamberimizin şu sözü ne kadar manidardır:
“Mümin, bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz.”