Din nedir? Sorusuna din yan başlığı içerisinde yer vermiş olup, şimdi ise din eğitimi konusuna ayrıntılı bir şekilde yer verilecektir. Din eğitimi “Bireyin fıtratında bulunan inanma, duygu ve ihtiyacı çerçevesinde din olgusunu kavramasına rehberlik etme ve kabul ettiği dinin önerdiği yaşam biçimini öğrenmesine yardımcı olma süreci” olarak tanımlanmaktadır.
Her toplum, kendi değerlerine özgü, kendi tarihi, kültürü ve sosyal yapısı gereği, din dersi konusunda farklı uygulamaları esas alarak ve buna uygun bir model geliştirerek, sistemlerini kurmuşlardır.40 Toplumumuzun mayasını oluşturan İslam dini de, eğitime büyük önem vermiştir. Dinin gereklerini yerine getirmenin yanında bilgi sahibi olmayı, ilim öğrenmeyi ikinci bir gereklilik olarak kabul etmesi bunun açık bir emaresidir. Yine Kur’anı Kerim’in inen ilk ayetinin “Oku” (Alak,96/15) emriyle başlaması da İslam dininin öğrenmeye verdiği önemi ortaya koymaktadır. ”De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.”(Zümer, 39/89) ayetleri de ilim öğrenmeyi destekleyen başka ayetlerdir. Öğrenmeyi önemseyen ve kendisini insanlık rehberi olarak sunan İslam’ın eğitime özel bir önem vermesinin garipsenecek bir olay olmadığını ifade edebiliriz. Rehber’in asıl amacı, doğru olanı göstermek olduğuna göre, bu da ancak, insan davranışlarının belirlenen ölçülerde değişmesiyle olacaktır ki, bunun adı da eğitimdir. Bu sebeple din ve eğitim ayrılmaz bir bütündür. Eğitim, insan ile ilgili olan bütün bilimlerden yararlanarak, insanı çok yönlü geliştirmeyi gaye edinmektedir. Din ise; insanın manevi yönüne hitap etmektedir. İnsanın ruhsal yönünün gelişmesine yardım etmektedir. O halde sağlıklı olan ve insanın davranışlarına etki eden din, ahlak ve değerler ile ilgili olan her şey ancak sağlam bir eğitimle verilebilir. Din eğitimi verilirken değerler eğitimini de göz ardı etmemek gerekmektedir. Değerler eğitimi de en az din eğitimi kadar önemli bir konudur. Din eğitimi verilirken çocuğun ahlakını geliştirmek oldukça önemli olduğundan, değerler eğitimiyle de desteklenmelidir. Okullarda değerler eğitimi adı altında seçmeli derslere yer verilip, çocukların ahlaki gelişimlerine katkı sağlanmalıdır.
Günümüzde çocuklarımız ve gençlerimiz, her gün hızla gelişmeye devam eden, teknolojinin etkisi altındadır. Toplumumuz özellikle medya yoluyla yabancı kültürlerin etkisi altında kalmaktan kurtulamamaktadır.43 Kendi kültürümüzü unutmamak adına öncelikle kültürün en önemli parçalarında biri olan din eğitimine önem vermeli, değerler eğitimi konusunda hassasiyet gösterebilme bilincine sahip olmalıyız.
Arzu Doğan
SAMER