“Okullar girdisi ve çıktısı insan olan kurumlardır. Dolayısıyla okullar insan eliyle insanların eğitildiği böylece insanların/toplumun ihtiyaçlarının karşılandığı kurumlardır.57 “Okulun amacı sadece öğrencilere bilgi kazandırmak, onları zihin ve bedenen eğitmek değil, aynı zamanda onların fikir ve iradelerini güçlendirerek, sağlam karakterde insan olmalarına yardımcı olmaktır. Okul bireyi çok yönlü olarak etkilemektedir. Okulun işlevlerini yerine getirmede ona katkı sağlayan alanlardan biri de dindir.”58 Okullar toplumun ihtiyaçlarını karşılayan kurum niteliğinde olmasından dolayı bireylerin din konusunda olan ihtiyacını da karşılamak durumundadır. Bireyleri çok yönlü geliştirmeyi ilke edinen okulun din eğitimindeki genel hedefi; “Yetişmekte olan nesle din hakkında doğru bilgi vermek, onların toplumda yaygın olan zihniyetler üzerinde düşünmelerini sağlamak ve gençleri bilinçlendirmek”59 olarak ifade edilebilir. Bu sayede öğrenciler din hakkında bilinçlenmiş olacaklardır.
Din eğitiminde dini değerleri öğrenciye hazır olarak sunmak yerine öğrencinin o değeri anlaması ve kendi değeri haline getirmesi amaçlanmalıdır. Kuru kuruya hazır olarak sunulan bilgilerin davranışlara çok az bir etkisi olmaktadır. Öğretim, öğrencilerin bu değerleri anlamlandırıp, kendi davranışları haline getirmesine yardımcı olacak şekilde ve bunu gerçekleştirmeye dönük olarak düzenlenmelidir. Din eğitimi ile öğrencinin kendi değerlerini anlaması, geliştirmesi, bunları kişiliğinin ifadesi haline getirilmesinin yolu gösterilmelidir.
Günümüzde okullara, öğrencilerin davranışlarının iyileştirilmesi ve değerlerini unutmayan, yaşatan bireyler yetiştirmesi açısından büyük görevler düşmektedir. İstenilen sonuçların ortaya çıkabilmesi için de en büyük pay özellikle din kültürü öğretmenlerimize düşmektedir. Değerleri öğrencilere aşılamada öğretmenlerin etkili rehberliğine ihtiyaç vardır.
Çocuğun dine dair merak ettiği soruları öğretmeni ile paylaşması, olması gereken bir davranıştır. Hatta din eğitimin etkili bir şekilde yapılmasını sağlayan olmazsa olmazlardan birisi de merak edilen ve cevap bulunması istenen sorulardır. Bu, dikkat edilecek bir noktadır. Öğrenciye din hakkında sorduğu sorulara cevap verme üslubu çok önemlidir. Öğrenciyi sorduğu sorudan dolayı yargılamamak, katı ve yasaklayıcı bir tavırla terslememek gerekir. Soruya daha makul bir şekilde cevap verme yönteminin bulunması gerekmektedir Aynı zamanda verilen cevaplar çocuğun gelişim seviyesine uygun olmalıdır. Bu yüzden bir din dersi öğretmeni sabırlı olmalı ve kendini geliştirerek yeni nesle ayak uydurabilmelidir. Bir din dersi öğretmeni her öğrenciye zorla dersle ilgili herhangi bir şey yaptıramayacağını bilmelidir. Kesinlikle unutulmaması gereken en önemli nokta ise ancak isteyen öğrenci öğrenebilir. Öğrencinin din dersine karşı tutumlarında din dersi öğretmeninin de payı büyüktür. Bu nedenle öğretmen, öğrencilere önce kendini sevdirmelidir. Bunu yapacak öğretmen ise önce kendini severek işe başlamalıdır. Kendini ve işini seven insan mutlu bir insandır ve ancak böyle bir insan çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle öncelikle öğrenciyle arasında sevgi bağı kurabilen öğretmen başarılı bir öğretmendir.
Arzu Doğan
SAMER