“Yine inkâr edenler şöyle dediler: ‘Çürüyüp ufalandıktan sonra sizin yeniden diriltileceğinizi söyleyen bir adamı size gösterelim mi? Allah’a karşı yalan mı uydurdu, yoksa onda delilik mi var?’ Hayır, öyle değil! Ahirete inanmayanlar azap ve derin sapıklık içindedirler.” (Sebe’, 34/7-8)
Öldükten sonra dirilmek anlamına gelen “el-ba’sü ba’de’l-mevt”; ahiret hayatının en önemli safhalarından biridir. İman esaslarımızı topluca zikrettiğimiz ve adına “amentü” dediğimiz formülleştirilmiş ifadeleri okurken, “ve’l-ba’sü ba’de’l-mevti hakkun” diyoruz. Bunun anlamı “öldükten sonra dirilme, haktır, gerçektir” demek-tir. Biz hak olan bu dirilişe, şeksiz şüphesiz inanıyoruz. Bilindiği üzere İsrafil (a.s) sura ilk üfürdüğünde kıyamet kopacaktır. Kıyametin kopmasından sonra İsrafil (a.s) Allah’ın emriyle sura ikinci defa üfürecek ve bütün canlı yaratıklar tekrar diriltile-ceklerdir. İnancımıza göre diriliş, hem beden hem de ruh ile olacaktır.
İnkâr edenler, ölümden sonra dirilmeyeceklerini kesin bir şekilde iddia etmişler-di. Allah ise; durumun hiç de öyle olmadığını, herkesin mutlaka diriltileceğini, son-ra da yaptıklarının kendilerine haber verileceğini, hatta bu işin Allah için çok kolay olduğunu, elçisi aracılığıyla insanlara bildirmişti (Teğabûn, 64/7). İnsan öldükten ve çürüdükten sonra, Allah onun vücudunu tekrar diriltmeye muktedirdir. Ama bir-çok insan bunu kavramakta zorlanmıştır. Bazı insanlar da; çürümüş kemikler tekrar dirilir mi, çürümüş kemiklere kim can verecek, diyerek şüphelerini açığa vurmuş-lardır. Allah böyle düşünen insanlara cevap vererek; “Onları ilk defa yaratmış olan diriltecektir. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” (Yâsin, 36/79) buyurmuştur. Gerçekleri dikkatli bir gözle inceleyip, sağlam bir akılla değerlendirdiğimiz zaman, öldükten sonra diriltmenin Allah için çok daha kolay bir iş olduğunu anlayıveririz. Çünkü Allah hem bizi, hem de bütün kâinatı yoktan var etmiştir. Yoktan var etmeye muktedir olan ve onu bir kere yaratmış olan Allah, öldükten sonra tekrar diriltmeye muktedir olamaz mı? Elbette muktedir olur.
Sadece bir insanın değil, bütün insanların bile yaratılması; Allah için çok kolay ve basit bir iştir. Rabbimiz bunun basitliğini yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir:
“(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
(Lokman, 31/28)
Öldükten sonra dirilmeye inanmanın; hem bu dünyaya hem de öbür dünyaya yönelik, çok çeşitli faydaları olduğu gibi, öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmenin de çok çeşitli zararları vardır. Öldükten sonra dirileceğine inanan insan bu dünyada davranışlarına dikkat eder. Allah’ın yasak ettiği ve insanlara zararı dokunan işlerden uzak durur. Hırsızlık, yalancılık, dolandırıcılık, adam öldürme, insanların hakkına tecavüz etme, dedikodu etme, laf götürme gibi kötülüklerden uzak durur. Bu kadar çok iyilik yaptığı için de, bu dünyada insanların huzurlu ve mutlu olmasına yardım-cı olur, toplum düzenini korumaya hizmet eder. Öbür dünyada da Allah’ın cennet-lerine ve nimetlerine erişir. Bunun aksine öldükten sonra dirilmeye inanmayan in-sanlar ise; her türlü kötülüğe bulaşabilirler. Allah’ın yasak ettiği işleri yaparak, hem bu dünyada toplumun ve kendilerinin huzurunu bozarlar, hem de öbür dünyada cezalandırılmayı hak ederler. Her iki durumda da zarara uğramış olurlar.
Konumuzun başında arz ettiğimiz ayetlerin mealinde, öldükten sonra dirilmeye inananları ve inkâr edenleri anlatan Rabbimiz, inkâr edenlerin azabı hak edecekle-rini haber vermektedir.