Hayat, yaşama, yaşayış. İnsanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman.
Kur’ân-ı kerîmde Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki:
Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep yazılıdır. (Fâtır sûresi: 11)
Allahü teâlâ ezelde insanları yaratırken; ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Kazâ-ı muallakı hiçbir şey değiştirmez. Yalnız duâ değiştirir ve ömrü yalnız ihsân, iyilik artırır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât)
İnsanlar ın en iyisi, ömrü uzun, ameli güzel olan kimsedir. İnsanların en kötüsü, ömrü uzun, ameli kötü olandır. (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)
Kıymetli ömrü lüzumsuz mübâhlara (dinde izin verilen şeylere) bile harcamamalıdır. Haramla geçirmemek ise elbette lâzımdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Bir kimse binlerce sene ibâdet etse, ömrünü nefsini temizlemekle geçirse ve güzel huylar ile yanındakilere ve keşfettiği âletler ile bütün insanlara faydalı olsa, Muhammed aleyhisselâma tâbi olmadıkça, uymadıkça seâdete, mutluluğa kavuşamaz. (İmâm-ı Rabbânî)
Kıyâmet günü makbûl olanlardan, kurtulanlardan olmak istiyorsanız, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği iyi işleri yapını z! Sünnet-i seniyyeye, yâni Resûlullah’ın sallallahü aleyhi ve sellem yoluna sarılınız. Bu yola uymayan hiçbir şey yapmayını z! Ömrünüzü lehv ve la’b ile yâni oyun ve eğlence ile ziyân etmeyiniz; çocuklar gibi top oynamakla vaktinizi elden kaçırmayınız! (İmâm-ı Rabbânî)
İnsan ömrü, çölde bir kerecik esen rüzgâr gibidir. Çok çabuk geçer. (Şeyh Sâ’dî-i Şîrâzî)
Yavrularım ömür çok kısadır. Oyun ve eğlence zamânı değildir. Yakında yaptıklarınıza pişman olursunuz. (Ali bin Şihâb)
Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği halde, onun hayırlı işleri, yâni sevapları, kötü işlerinden yâni günahlarından ziyâde olmadı ise Cehennem’e hazırlansın. (İmâm-ı Gazâlî)
Ömür tamam olup defter dürülür,
Sırat köprüsü ve mîzân kurulur,
Hakk’ın dergâhında elbet durulur,
Buyruğu tutulur ferman eğlmenez.
(Azîz Mahmûd Hüdâyî)