Kısaca Tımar sistemi de denilen ve XVI. yüzyılın sonlarına kadar mükemmel bir şekilde işleyen bir toprak sistemi vardı. Devlet toprakları şu şekilde dağıtmıştır:
Dirlik: Devlet tarafından gerek hizmet erbabına ve gerekse savaşlarda başarılı askerlere maaş karşılığı olarak geliri bırakılan toprak parçalarıdır. Bu da büyüklüğüne göre üçe ayrılır. Has: Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan arazilerdir. Zeamet: Yıllık geliri 20.000-100.000 akçe olan arazilerdir.
Tımar: Yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan arazilerdir. Tımarlar da veriliş tarzlarına göre üçe ayrılır: Mustahfaz tımarı, eşkinci tımarı, hizmet tımarı.
Dirlik sahipleri gelirlerinin bir miktarını kendi geçimleri için ayırırlar, geriye kalanı ile sayısı gelirin büyüklüğüne göre değişen asker beslemekle yükümlü idiler. Böylece devlet hazinesinden para ödenmeksizin tımarlı sipahi adı verilen ve ordunun temelini teşkil eden askerî sınıf ayakta tutulurdu.
- Yurtluk arazi: Herhangi bir yerin gelirinin bırakılmasıdır. Tımardan farkı, kayd-ı hayat şartı ile verilmesidir. Yurtluk sahibi ölünce toprağı devletçe geri alınırdı.
- Ocaklık arazi: Tersane ve diğer ordu hizmetleri için geliri bırakılan arazilerdir. Gerek ocaklık ve gerek yurtluk arazilerin verilmesinde herhangi bir hizmet aranmazdı. Hudut kalelerinin korunması için tahsis edilirdi.
- Mukataa arazi: Hazineye ait arazilerin belirli bir bedel karşılığı olarak iltizama verilmesidir. Bu arazilerin verilmesi 2 veya 3 yılda bir yenilenirdi.
- Vakıf arazi: Geliri cami, medrese, köprü, çelme, han, hastane gibi hayır kurumlarına bırakılan arazilerdir. Satılamaz, satın alınamaz, miras bırakılamazdı.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı tarihi, Osmanlı devlet teşkilâtı, Osmanlı memleket yönetimi, Toprak yönetimi, Ordu teşkilâtı, Osmanlılarda eğitim-öğretim, maliye, dil, edebiyat, sanat.