Başkan ayrıca, 20 Aralık 1989’da A.B.D.’nin Panama’yı kısa bir süre işgal edip diktatör General Manuel Antonio Noriega’yı devirmesine yol açan harekat için de, her iki parti tarafından yaygın olarak onaylanan bir kongre desteği elde etti. 1980’lerde A.B.D.’deki kokain bağımlılığı salgın düzeyine erişmiş ve Başkan Bush iç gelişmelere ilişkin programının merkezine “uyuşturucuyla savaş” çabalarını yerleştirmişti. Amerika Birleşik Devletleri’nin elinde, Noriega’nın uyuşturucu kaçakçılığı ile ilişkisi olduğunu gösterir suçlayıcı kanıtlar vardı ve işgal yoluyla onu adalete teslim etmek amacı güdülüyordu. Ancak, ortada başka nedenler de vardı. Bush’un amaçlarından biri de, daha sonra Noriega tarafından iptal edilmiş bulunan başkanlık seçimlerini kazanmış olan Guillermo Endara başkanlığındaki bir hükümeti diktatörün yerine geçirmekti. Bush gazete muhabirleri ile de görüşerek, Panama’daki Amerikan vatandaşlarının yaşamını korumak, demokrasiyi yeniden kurmak ve Panama Kanalı’na ilişkin antlaşmaları güvence altına almak amacıyla bu ülkeye A.B.D. birlikleri gönderdiğini söylemişti. Sonuçta Noriega A.B.D. yetkililerine teslim oldu, Miami’de bir federal mahkemede yargılandı ve uyuşturucu kaçakçılığı ve sahtecilik suçlarından mahkum edildi.
Bush yönetimi, Kanada ve Meksika ile Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (North America Free Trade Area – NAFTA) müzakerelerinde gelişmeler sağlayarak ekonomik alanda da başarı elde etti. Anılan Anlaşma, Clinton yönetimi döneminde Kongre’de yoğun onaylama tartışmalarının odağını oluşturdu. İşçi sendikaları NAFTA’nın A.B.D.’deki iş olanaklarının dışarıya kaçmasına yol açacağını ileri sürdüler; çevreciler de anlaşmanın, endüstrinin hava kirliliği konusunda daha gevşek davranılan yörelere kaymasına yol açacak teşvikler getirdiği iddiasında bulundular. Buna karşın hem Bush hem de Clinton yönetimleri, NAFTA sayesinde daha ucuz mal ve hizmet akışının yoğunlaşacağını ve bunun da her üç ülkedeki endüstrilerin dünya pazarlarındaki rekabet gücünü arttıracağını öne sürdüler. Çok kimse, Kongre’de hararetli tartışmalar sonunda 1993 sonlarında onaylanan NAFTA’nın gelecekte yapılacak ticaret anlaşmaları için bir deneme ortamı oluşturacağını ve bunun da serbest ticaretin tüm Batı Yarıküresi’ne yayılmasına yol açacağına inanmaktadır.