Rıfk İle Muamele

3 mins read

“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (O’na dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 3/159)

Bu âyet-i kerimede Peygamber Efendimizin büyüklüğü, yüceliği, yüksek ahlakı ve yüreğinin katı olmadığı, aksine şefkat ve merhametle dolu olduğu ifade edil-mektedir. O, yüce Rabbimizin kendisine bahşettiği bu özellikleri sayesinde arka-daşlarına, özellikle de Uhud Savaşı’nda emrine muhalefet ederek İslam ordusunun yenilmesine sebep olanlara ve Müslümanları imha edilme tehlikesiyle karşı karşıya getirenlere şefkat ve merhametle muamele etmiştir. Âyet-i kerimede ifade edildiği gibi şayet kendilerine karşı katı davranıp onları sert bir şekilde cezalandırsaydı, çevresindekiler dağılıp giderlerdi.

İnsanların sevgisini kazanmak kolay değildir. Hele bu insan toplumun bütün kesimleri ile muhatap olan bir kişi ise bunların hepsini memnun etmesi hiç de ko-lay olmayacaktır. İşte âyet-i kerimede sevgili Peygamberimizin insanların sevgisini kazanmasına vesile olan sahip olduğu bu güzel hasletler dile getirilerek müminle-rin davranışlarında onu örnek almaları istenilmektedir. Peygamber Efendimiz, ta-biatları gereği bazı kimselerin sergilediği kaba ve lüzumsuz davranışlardan hoşlan-mazdı. Ancak bu şekilde davrananlara onları kırmadan, sert ve kaba davranmadan cevaplar verirdi.

Kuşkusuz, insani ilişkilerde yumuşak huylu olmanın önemi büyüktür. Çünkü kaba ve katı kalpli kimseler bir kısım erdemlere sahip olsalar da muhataplarında nefret uyandırırlar. İnsanlar böyle bir kimsenin sözünü dinlemek istemedikleri gibi zorunlu olmadıkça bu kişiyle arkadaş da olmazlar. Bir hadis-i şerifte, “Yumuşak dav-ranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır.” (Müslim, “Birr”, 74–76) buyurularak rıfkın önemine dikkat çekilmiştir. Konuyla ilgili diğer bir hadiste ise şöyle buyurulmaktadır:

“Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.” (Tirmizî, “Kıyamet”, 45)

O halde Müslüman olarak başkalarına karşı rıfk ile muamele edelim. Karşılaş-tığımız olumsuzluklar karşısında muvazenemizi kaybetmeyelim. Davranışlarımızı kontrol edelim. Kaba ve kırıcı olmamızın bize hiçbir şey kazandırmayacağı bilin-cinde olalım.

Yumuşak huylu olmak, sert, haşin, kaba ve katı kalpli olmamak herkeste bu-lunması gereken bir vasıf ise de idareciler için bunun önemi daha büyüktür. Sevgili Peygamberimiz insanlara rıfk ile muamele eden yöneticiler hakkında şöyle dua et-miştir:

“Allah’ım! Her kim benim ümmetime rıfk ile (yumuşak) davranırsa sen de ona aynı şekilde muamele et.” (Müsned, VI, 62-63)

İnsanların işlerinde kolaylık gösterip zorluk çıkarmamak gerekir. Hz. Âişe (r.a) validemiz Peygamber Efendimizin insanlara muamelesi ile ilgili olarak şöyle de-mektedir: “Allah Resûlü (s.a.s) iki şeyden birini yapma konusunda serbest bırakıldığı zaman, günah olmadığı takdirde mutlaka onların en kolayını seçerdi. Yapılacak şey günah ise, ondan en uzak duran kendisi olurdu. Allah’ın yasakları çiğnenmediği sürece şahsı adına hiçbir şeyden dolayı intikam almamış; Allah’ın yasağı çiğnenmişse, onun cezası-nı mutlaka vermiştir.” (Buhârî, “Menâkıb”, 23, “Edeb”, 80, “Hudûd”, 10; Müslim, “Fezâil”, 77-78)

Kuşkusuz insanların kalbini kazanmanın yollarından biri de affedici olmaktır. Bunun içindir ki, Allah Teâlâ, 152. âyetinde müminlerin Uhud Savaşı’ndaki hata-larını affettiğini ilân etmiş, devamındaki bu âyet-i kerimede de Peygamber Efendi-mize “…Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile…” buyurarak Uhud Savaşı’nda hatalı davrananları affetmesini, Allah tarafından bağışlanmaları için dua etmesini emretmiştir. Affın yerine göre cezadan daha etkili olduğu bir gerçektir. Savaş sonrası Peygamber Efendimizin ashabına karşı yumuşak ve merhametli davranması, onlar üzerinde büyük bir etki göstermiştir. Nitekim hataları affedilenler daha sonra girdikleri bütün savaşlarda gerek Peygamber Efendimizin gerekse onun tayin ettiği komutanlarının emirlerine titizlikle uymuşlar, bir daha böyle bir hata yapmamaya gayret göstermişlerdir.

Sevgili Peygamberimizin insanlara karşı bu şekilde yumuşak davranması, şef-katli ve merhametli olması neticede birçok kimsenin Müslüman olmasında etkili olmuştur. Âyetin devamında Peygamber Efendimize “…İş konusunda onlarla müşa-vere et…” buyurularak bir konuda karar vermeden önce onu arkadaşlarına danış-ması, onlarla tartışması ve istişare sonunda kararını verince de artık Allah’a güve-nerek uygulamaya geçmesi emredilmektedir.

Rate this post
Haber Oku
Tidings Globe